Türkiye’de doğurganlık hızı 11 yıldır aralıksız geriliyor
TÜİK verileri, Türkiye’de doğurganlık hızının 2014’ten bu yana kesintisiz düştüğünü ortaya koyuyor. Uzmanlara göre durum devam ederse ülke, önümüzdeki yıllarda hızla yaşlanan ülkeler arasına girecek.

Türkiye’de doğurganlık oranında son yıllarda ciddi bir gerileme yaşanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’ndan yapılan değerlendirmelerde, doğurganlık hızındaki düşüşün kritik seviyelere ulaştığına dikkat çekildi. TÜİK Başkan Yardımcısı Furkan Metin, mevcut tabloya işaret ederek, Türkiye’nin gelecek 40 yılda oldukça yaşlı bir nüfus yapısına doğru ilerlediğini belirtti.
Metin, 1990’lı yıllarda nüfusu genç olan Türkiye’nin bugün çok farklı bir noktaya geldiğini vurgulayarak, “Bu eğilim böyle devam ederse ortanca yaş 40 yıl içinde 45’i aşabilir.” dedi. Uzmanlara göre doğurganlıktaki düşüş, sadece nüfus artışını sınırlamakla kalmayacak; iş gücünde azalma, sosyal güvenlik sisteminde zorlanma ve sağlık hizmetlerinin yükünün artması gibi sonuçlar doğuracak..
Düşüş 2014’ten beri sürüyor
TÜİK rakamlarına göre, Türkiye’de toplam doğurganlık hızı 2001’de 2,38 çocuk düzeyindeydi. 2014’ten itibaren sürekli gerileyen oran, 2018’de 2’nin altına düştü.
Son yıllardaki bazı veriler şöyle:
-
2019: 1,89
-
2020: 1,77
-
2021: 1,71
-
2022: 1,63
-
2023: 1,51
-
2024: 1,48
Bu seviyeler, nüfusun kendini yenileme sınırı olan 2,1’in oldukça altında.
Uzmanlar, mevcut eğilimin devam etmesi halinde Türkiye’nin doğurganlıkta Avrupa Birliği ortalamasının gerisine düşeceğini belirtiyor.
“Türkiye artık yaşlı ülkeler arasında”
TÜİK yöneticisi Furkan Metin, mevcut doğum oranlarının alarm seviyesine yaklaşmasının Türkiye’yi geçen yıldan itibaren “çok yaşlı ülkeler” kategorisine soktuğunu dile getirdi. Metin’in hesaplamalarına göre, 25 yıl içinde yaşlı nüfus oranı yüzde 25’i aşabilir.
Metin, “Bugünün 20 yaşındaki Türkiye’siyle, 40 yıl sonraki Türkiye’nin dinamizmi aynı olmayacak.” ifadelerini kullanarak, düşüşün birkaç yıl daha devam etmesi halinde geri dönüşün çok zor olacağını vurguladı.
Sezaryen oranı dünyada ilk sıralarda
Türkiye’de sezaryenle doğum oranlarının dünya ortalamasının üzerinde olduğunu belirten Metin, geç yaşta evlilik ve sezaryen oranlarının çok çocuk sahibi olmayı zorlaştırdığını söyledi. Ayrıca tek çocuk sahibi olmanın ve hiç evlenmemenin, ilerleyen yıllarda yalnızlık riskini büyüttüğünü ifade etti.
“Türkiye giderek yaşlanıyor”.
MSÜ Deniz Harp Okulu Dekanı Prof. Dr. Cemalettin Şahin ise, doğurganlıktaki gerilemenin yaklaşık 20 yıldır devam ettiğini hatırlatarak, hızlı yaşlanmanın birçok sektörü tehdit ettiğini söyledi. Tarımdan sanayiye kadar geniş alanda etkiler yaşanacağını belirten Şahin, çözüm için kapsamlı bir nüfus politikası gerektiğini ifade etti.
Şahin, “Türkiye kendi tarımsal ürünlerini toplayacak insan gücünden bile uzaklaşıyor. Yapısal bir dönüşüm kaçınılmaz.”. değerlendirmesinde bulundu.







