islami sohbet almanya sohbet sohbet siteleri mobil sohbet bets10 giriş

Esansiyel Fosfolipidler Karaciğer Yağlanmasının Tedavisinde Umut Vadediyor

Türkiye’de son 10 yılda yüzde 22 artış göstererek yetişkin nüfusun neredeyse yarısını etkisi altına alan alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasına karşı mevcut tedavilerin sınırlı kalması, güvenli ve doğal alternatiflere olan ilgiyi artırıyor.

SAĞLIK Yayın: 17 Eylül 2025 - Çarşamba - Güncelleme: 17.09.2025 16:43:00
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
Google News

 Bu noktada hücre zarlarının temel yapı taşı olan fosfatidilkolin başta olmak üzere esansiyel fosfolipidler, karaciğerin kendini yenileme kapasitesini desteklemesiyle öne çıkıyor. Yapılan klinik çalışmalar da bu takviyelerin karaciğer fonksiyonlarını iyileştirmede ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmada güçlü bir potansiyele sahip olduğunu ortaya koyuyor. Gelişmiş lipid teknolojileri, 22 yıllık küresel ihracat liderliği ve AB GMP sertifikalı üretim tesisi ile Hindistan merkezli VAV Life Sciences da küresel bir tedarikçi olarak karaciğer sağlığı tedavileri konusundaki araştırmalara önemli katkılarda bulunuyor.

Karaciğer yağlanması, uzun yıllar boyunca belirti vermemesi ve dünya genelinde giderek artan yaygınlığı nedeniyle “sessiz bir salgın” olarak tanımlanıyor. Metabolik sendromla ilişkili alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması (NAFLD), günümüzde en hızlı yayılan sağlık sorunlarından biri olarak öne çıkıyor. Tıp dünyası karaciğer yağlanmasının tedavisi için önemli ilerlemeler kaydederken, bu noktada özellikle de esansiyel fosfolipidler bilimsel araştırmalarda öne çıkıyor. AB GMP sertifikalı, atıksız üretim tesisi ve 22 yıllık ihracat geçmişiyle gelişmiş lipid teknolojilerinin küresel tedarikçisi olan ve Türkiye pazarında da faaliyet gösteren Hindistan merkezli VAV Life Sciences ise geliştirdiği esansiyel fosfolipitlerle tedavi araştırmalarına büyük destek veriyor.

Metabolik Sendroma Bağlı Karaciğer Yağlanması Oranı Son 10 Yılda Yüzde 22 Arttı

Yapılan araştırmalar, dünya nüfusunun üçte birine yakınının bu hastalıktan etkilenmiş olabileceğini gösteriyor. PubMed’de yayımlana bir araştırmaya göre Türkiye’de ise son yıllarda yapılan geniş ölçekli veriler, yetişkin nüfusta NAFLD oranının yüzde 48 seviyesinde olduğunu gösteriyor. Bu oran, 10 yıl içinde yaklaşık yüzde 22 artış anlamına geliyor. Obezite, tip 2 diyabet, hipertansiyon ve dislipidemi NAFLD riskini artıran en önemli faktörler arasında yer alıyor. Yine PubMed’de yayımlanan farklı bir çalışmada, Türkiye nüfusunun yüzde 32’sinden fazlasının obez ve yüzde 65’inden fazlasının fazla kilolu yetişkinlerden oluştuğu görülüyor. Bu veriler Türkiye’nin Avrupa’nın en yüksek obezite oranına sahip ülkelerinden biri olduğunu ortaya koyuyor.

Karaciğer Hasarını Azaltmada Esansiyel Fosfolipidlerin Rolü Büyüyor

Tıp dünyasında karaciğer yağlanması tedavisi için önemli ilerlemeler kaydedilmiş olsa da mevcut ilaçların etkinliğinin sınırlı olduğuna dikkat çeken VAV Yaşam Bilimleri Genel Müdürü Arun Kedia, Bu nedenle güvenli ve doğal alternatif tedavi yöntemleri üzerine yoğunlaşmak büyük önem taşıyor. Son yıllarda karaciğer hasarını azaltmak amacıyla esansiyel fosfolipidlerin (EPL) tedavi edici ajan olarak kullanılması ya da mevcut besin desteklerinin biyoyararlanımını artırıcı şekilde değerlendirilmesi popülerleşiyor. Bu noktada ise fosfatidilkolin (PC) öne çıkıyor”dedi. Hücre zarlarının temel yapı taşlarından biri olan PC, karaciğer sağlığı için en kritik besinlerden biri. Karaciğerin kendini yenileyebilme kapasitesi büyük ölçüde yeni hücre zarı üretebilmesine bağlı ve PC bu sürecin yüzde 65’ini oluşturuyor. Araştırmalar, PC’nin alkol, virüsler ve toksinlerin yol açtığı hasara karşı karaciğeri koruduğunu, hücre yenilenmesini hızlandırdığını ve besin desteği olarak kullanıldığında karaciğerin toparlanma sürecini hızlandırdığını ortaya koyuyor. Ayrıca PC’nin diğer besinlerle birlikte alındığında onların biyoyararlanımını artırdığı da kanıtlanmış durumda.

Bitkisel Kaynaklı EPL’ler Tedavinin Etkinliğini Artırıyor

Bitkisel kaynaklı EPL’lerin karaciğer sağlığında giderek daha fazla önem kazandığına vurgu yapan Arun Kedia, “Özellikle soya fasulyesinden elde edilen yüksek saflıktaki polienilfosfatidilkolin (PPC) üzerine yapılan klinik çalışmalar, bu maddenin karaciğer hücre zarındaki esnekliği artırarak karaciğer fonksiyonlarını iyileştirdiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı. EPL takviyeleri, toksinler, ilaçlar, alkol veya virüslerin yol açtığı hepatit ve siroz gibi durumlarda besinsel destek olarak öne çıkıyor. Yeni nesil EPL formları ise yüksek çözünürlük özellikleri sayesinde biyoyararlanımı artırırken tedavi etkinliği ve karaciğer koruyucu etkisini de güçlendiriyor. Kontrollü klinik çalışmalar, bu takviyelerin karaciğer hasarına dair göstergelerde anlamlı iyileşme sağladığını ortaya koyuyor. Bu da EPL’nin diğer karaciğer destekleyici ilaçlarla birlikte kullanımında önemli bir araştırma alanı oluşturuyor.

VAV Life SciencesHakkında;

Yüksek saflıkta lipidler ve lipid bazlı taşıyıcı sistemler alanında uzmanlaşan VAV Yaşam Bilimleri, bilim temelli bir biyoteknoloji şirketi olarak faaliyet gösteriyor. Merkezi Hindistan’da bulunan şirket, 40 yılı aşkın sektör deneyimiyle ilaç, biyoteknoloji, beslenme, kişisel bakım ve nanomedisin gibi pek çok alanda global düzeyde çözümler sunuyor. mRNA bazlı aşılar, yeni nesil ilaç taşıma sistemleri, liposomal formülasyonlar ve özel farmasötik uygulamalar için fosfolipidlerden nötral lipidlere kadar geniş bir ürün yelpazesi geliştiren VAV Yaşam Bilimleri, bu alandaki ileri Ar-Ge çalışmaları ve uluslararası kalite standartlarına uygun üretim altyapısıyla öne çıkıyor. Ürünleri, araştırma süreçlerinden klinik kullanıma kadar birçok farklı aşamada tercih edilen şirket, şeffaf tedarik zinciri yönetimi ve regülasyonlara duyarlı yaklaşımıyla da fark yaratıyor. Global pazarda Almanya’daki Ar-Ge merkezi ve Avrupa, Amerika, Asya ve Ortadoğu’daki yaygın dağıtım ağıyla faaliyetlerini sürdüren VAV Yaşam Bilimleri, bilimsel çözümlerini dünya çapında erişilebilir hale getirmeyi hedefliyor.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.