Türkiye, COP31 ile küresel iklim politikasının merkezine yerleşiyor
Türkiye’nin COP31’e ev sahipliği yapacak olması, ülkeyi küresel iklim diplomasisinin merkezine taşırken; temiz enerji yatırımlarından uluslararası görünürlüğe kadar birçok alanda yeni fırsatlar yaratacak kritik bir sürecin başlangıcını işaret ediyor.

Her yıl 197 ülkenin katılımıyla düzenlenen COP toplantıları; sera gazı emisyonlarının azaltılması, uyum politikaları, iklim finansmanı ve karbon mekanizmaları gibi kritik başlıkların ele alındığı dünyanın en büyük iklim zirveleri arasında yer alıyor. Paris Anlaşması’nın uygulanmasına yönelik çerçeve de bu toplantılarda netleşiyor.
Aşağıda COP sürecine ve Türkiye’nin ev sahipliğine ilişkin beş önemli sorunun yanıtı yer alıyor:
COP nedir?
COP (Conference of the Parties), UNFCCC’ye taraf ülkelerin her yıl bir araya geldiği ve küresel iklim politikalarının belirlendiği en üst karar alma organını ifade ediyor. Bu toplantılarda:
-
Emisyon azaltım hedefleri
-
Uyum stratejileri
-
İklim finansmanı
-
Kayıp ve zarar mekanizmaları
gibi başlıklar masaya yatırılıyor. Paris Anlaşması’nın uygulanmasına yönelik teknik ve hukuki düzenlemeler de COP toplantılarında şekilleniyor.
Ev sahipliği hangi avantajları sağlıyor?
Bir ülkenin COP zirvesine ev sahipliği yapması, çok yönlü kazanımlar getiriyor:
-
Diplomatik görünürlük artıyor.
-
Turizm ve hizmet sektörü on binlerce ziyaretçi sayesinde canlanıyor.
-
Yeşil teknoloji, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir şehircilik gibi alanlarda yatırımlar ülkeye yöneliyor.
-
Uluslararası finans kuruluşlarının ilgisi artıyor.
-
Ev sahibi şehir, iki hafta boyunca küresel iklim müzakerelerinin merkezi haline geliyor.
Zirve, ev sahibi ülkeye güçlü bir çevresel farkındalık ve politika geliştirme motivasyonu da kazandırıyor.
Önceki COP zirvelerine kimler ev sahipliği yaptı?
1995’ten bu yana COP toplantıları farklı kıtalarda düzenlendi. Bazı önemli ev sahipleri şöyle:
-
Berlin (COP1)
-
Kyoto (COP3)
-
Kopenhag (COP15)
-
Paris (COP21)
-
Glasgow (COP26)
-
Şarm el-Şeyh (COP27)
-
Dubai (COP28)
-
Bakü / Azerbaycan (COP29 – 2024)
-
Belem / Brezilya (COP30 – 2025)
Türkiye, 2026’da ilk kez bir COP zirvesine ev sahipliği yapacak.
Ev sahipliği ne tür sorumluluklar gerektiriyor?
COP31 gibi büyük bir organizasyon; geniş kapasiteli toplantı salonları, medya merkezleri, iklim temalı yan etkinlik alanları ve güvenlik altyapısı gerektiriyor. Ayrıca :
-
Sıfır atık yaklaşımı
-
Karbon nötr organizasyon modeli
-
Sürdürülebilir ulaşım çözümleri
-
Diplomasi trafiğinin koordinasyonu
gibi unsurlar ev sahibi ülkenin temel sorumlulukları arasında bulunuyor.
Türkiye için COP31’in anlamı ne?
Türkiye, Avustralya ile yürüttüğü ortak adaylık süreci sonunda COP31’in ev sahibi olarak seçildi. COP30’un düzenlendiği Brezilya’nın Belem kentinde alınan kararla, bir sonraki zirvenin Türkiye’de yapılması karara bağlandı.
Planlamaya göre:
-
COP31 Liderler Zirvesi İstanbul’da,
-
Ana müzakereler ve etkinlikler ise Antalya’da gerçekleştirilecek.
Bu süreçle birlikte:
-
Türkiye, kürenin iklim diplomasisi merkezi haline gelecek,
-
Temiz enerji ve yeşil teknoloji yatırımlarına yönelik uluslararası ilgi artacak,
-
Türkiye’nin emisyon azaltım hedefleri, yeşil dönüşüm politikaları ve iklim finansmanı çalışmaları daha görünür hale gelecek .










