Vergisiz döviz düzeni ekonomiyi kıskaca aldı: Enflasyonun gizli faili ortaya çıktı
Gelir Vergisi Kanunu’nun 75, 80 ve 82. maddeleri döviz kazançlarının vergiye tabi olduğunu açıkça belirtmesine rağmen, Maliye Bakanlığı bireylerin yüklü miktardaki döviz kazançlarını vergilendirmiyor.

Uzmanlara göre bu durum, Türkiye’nin enflasyon-faiz-döviz sarmalına sürüklenmesinde başlıca etken.
Türkiye ekonomisinin yıllardır süren çalkantılarında gözden kaçırılan önemli bir nokta, dövizden elde edilen kazançların vergilendirilmemesi.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesi (menkul sermaye iradı), 80. maddesi (değer artışı kazançları) ve 82. maddesi (arızi kazançlar) döviz kazançlarını da kapsamasına rağmen, Maliye Bakanlığı bireylerin yüklü döviz gelirlerinden vergi almıyor.
Şirketler döviz kazançları için %25 vergi öderken, bireylerin milyon dolarlık kazançları vergisiz kalıyor. Bu durum yalnızca ekonomik dengesizliği derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda adalet duygusunu da zedeliyor.
Son iki yılda doların 20 TL’den 41 TL’ye çıkması, ithalatı pahalılaştırdı; akaryakıttan temel gıdaya kadar birçok ürünün fiyatı katlandı. 85 milyon vatandaşın alım gücü erirken, vergi ödemeyen spekülatörlerin kazançları arttı.
Ekonomistler, bireysel döviz kazançlarına %25 vergi uygulanması halinde spekülasyonun sona ereceğini, Türk Lirası’na güvenin artacağını ve faiz baskısının hafifleyeceğini savunuyor. Böylece enflasyonun da ateşi söndürülebilir.
Bugünkü tabloda ise yalnızca döviz vurguncularının değil, aynı zamanda buna göz yuman Maliye yönetiminin de sorumluluğu bulunuyor. Uzmanlar, “Vergisiz döviz düzeni son bulmadıkça, yeni krizlerin fitili her an ateşlenebilir” uyarısını yapıyor..