07 Nisan 2025 - Pazartesi

ÇAĞDAŞ İNSANIN ARAYIŞI

Yaşadığımız çağı tarif edenler,” haz ve hız çağı” diye tarif ediyorlar. Her türlü hazzı rahatlıkla bulabiliyor ve sınırsızca yaşıyor, Gerçek anlamda “kalıcı hazzı” maalesef yaşayamıyor.

Yazar - Mustafa K. Topaloğlu
Okuma Süresi: 4 dk.
Mustafa K. Topaloğlu

Mustafa K. Topaloğlu

info@aktuelgazete.com - 02126647132
Google News

Yaşadığımız çağı tarif edenler,” haz ve hız çağı” diye tarif ediyorlar.

Her türlü hazzı rahatlıkla bulabiliyor ve sınırsızca yaşıyor,

Gerçek anlamda “kalıcı hazzı” maalesef yaşayamıyor.

“Ruhunu ve maneviyatını” rahatlatması için “çeşitli arayışlar içinde” bocalayıp

Reklamlar ve algılarla “hayatın hızına” kendini kaptırmış gidiyor.

İnsanın beyin yapısı, "arayışa” yönelik bir şekilde yaratılmıştır.

Bu nedenle insanın fıtratı, geleceğe sürekli umutla bakar.

“Umut, bir motivasyon aracıdır” denilebilir.

Toplumların "dinç ve heyecanlı" kalabilmeleri için en önemli etkendir.

Şüphesiz insanlık, teknolojik alandaki arayışlarında büyük başarılar kaydetmiştir.

“ Ruhsal alandaki arayışları” çoğu zaman büyük bir hayal kırıklığıyla

Bugün insanlık, yüreğinde hüküm süren “ruhsal boşluğu” gidermek ve sorduğu

sorulara yanıt bulabilmek amacıyla çeşitli yollara başvurmuş ve vurmaktadır da..

Sayısız kişi, çözüm için bilime, politikaya, felsefeye, materyalizme veya bir çok

mistikvari tarikatlara ve cemaatlere sığınmaktadır.

Bazıları da bu arayışlardan tamamen usanıp kendilerini “dengesiz eğlencelere,

uyuşturucuya, madde kullanımına veya alkolizme kaptırmıştır.”

İnsanı ruhsal bunalımlara iten “Marks'ın üretim tüketimi, Hegel'in mallarının

mübadelesi, Darwin'in maymunu, Freud'un cinsiyeti” üzerine kurulan “Batı

kültürünün toplumları ve kişileri mutlu edemediğini gördük.”

 

Öyleyse bütün insanlığın problemlerinin temelinde "maneviyatsızlık" yatmaktadır.

Tüm manevi ve insanî duygularının yerini maddi endişeler kapladığında, insanın mutlu

olması mümkün mü?

Çare ise, yalnız maddeci ve batıl kültürle paslaşan kalplere yeniden “İslam ruhunu”

vermekle mümkündür.

***** 0 *****

Bu işin bu güne kadar başka bir çaresi, ne bulunmuştur, ne de bulunabilir?

Avrupa’nın Amerika’nın, Rusya'nın inandıkları materyalist fikrin karşısında duran

hakiki kuvvet, "İslâm" dır.

İslam'ın dışında olan bütün rejimler bunun endişesini ve korkusunu taşımaktadırlar.

Doğu'nun ve Batı'nın büyük düşünürleri İslam'a girmekte, gerçek mutluluğu ve

kurtuluşu onda bulmaktadırlar.

Fikirlerini ve İslam dinini dünya kamuoyuna açıklayarak gerçekleri dile

getirmektedirler.

***** 0 *****

İslam'ı seçen Fransız düşünürü “Roger Garaudy,” İslam hakkındaki düşüncelerini

şu şekilde anlatıyor:

"İslam, çağları arkasından sürükleyen bir dindir. Diğer dinler ise, çağların arkasından

sürüklendi. Yani İslam dışındaki tüm dinler zamana uyduruldu. Reforma tabi tutuldu.

Mukaddes kitaplar, her zamana göre tahrif edildi.

Kur'an ise; indirildiği günden beri hep zamana hükmetti. O, zamanı değil zaman onu

izledi. Zaman yaşlandıkça, o gençleşti. Bu çağlar üstü bir olaydır. Bugüne kadar bunca

savaşların bıraktığı korkunç sosyal, siyasal ve ekonomik sarsıntılardan daha büyük bir

olaydır bu İslâm dini, materyalizme pozitivistlerin görüşüne, egzistansilistlere de

hakimdir. Ama, bunlardan hiçbiri İslam'a hâkim değildir.”

Evet Roger Garaudy'in İslam hakkındaki düşünceleri böyle. Bunun gibi daha nice

şahsiyetler, İslam'ı seçerek yaptıkları, açıklamalarla bütün dünyanın dikkatlerini

üstlerine toplamışlardır.

***** 0 *****

Çağımızda tekniğin ve bilimin muhakkak ki iyi ve üstün tarafları vardır.

Toplumlar elbette dağlar gibi tarih boyunca hiç değişmeden oldukları yerde kalacak

değiller.

Bir değişiklik ve tekâmül elbette olacak,

Ama

Bunun belli kuralları ve ölçüleri olmalı.

“Bugün insanlık tabiatın esiri olmaktan kurtulmuş, adeta tabiatta hükmetme

durumuna gelmiştir.”

Bunun yanında modern medeniyetin insanları sefalet ve ızdıraplar içerisinde

bunalımlar geçirmelerine ne demeli?

 

***** 0 *****

Netice itibariyle “günümüz modern insanı,” çok yönlü bir değişim sürecine girmiş

bulunmaktadır.

Bu değişim de insanı çeşitli arayışlara sürüklediğinden insanlığın önünde,

"alternatif" olarak "İslam" durmaktadır.

“ Bu açıdan İslam, yakın gelecekte insanlığın umudu olacaktır.”

Biz bu kutsal dinin mensupları olarak umutlarımızı her zaman canlı ve diri

tutmalıyız.

Geleceğe her zaman umutla bakmalıyız.

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.