Umuda Dön

Sinem Demirel

Hayat bizleri duygudan duyguya sürükleyen zorlu bir yolculuk… Bazen öyle içinden çıkılmaz hale gelir ki bu duygular kendimizi dipsiz bir kuyuda, çıkmaz bir sokakta, aşılmaz tepelerin ardında sanırız. Oysa yoldan, yolculuktan kopmamamız gerekir.

“Çünkü ben onlardan sadece tek bir tanesi değildim. Acı değildim, aşk değildim, keder değildim, sevinç değildim... Onların tamamını deneyimleyendim. Ben gökyüzüysem, onlar da gelip geçen bulutlardı.”

Yoğun duygular yaşayan, zorlu dönemeçlerden geçen insanlardan biri; Berrak. Düşüncelerinden, yaşantısının tekdüzeliğinden, sıkıntılarından uzaklaşmak adına bir yolculuğa çıkıyor. Ve bu yolculuk hiç ummadığı kişilerle yolunu kesiştirip ona yepyeni yollar açıyor… Üstelik bu yolculuk almak isteyen herkes için eşsiz öğütler barındırıyor. En başta da yalnız olmadığımız hissini, insan olmanın doğasının değişmek, gelişmek, yenilenmekle kutsanmış olduğunu hatırlatıyor.

“İnsanın kendinde yapabileceği en büyük değişimlerden biri, devamlı dışarıdan ona verilmesini beklediği şeyleri nihayet kendi içinde aramaya başlamak değil mi gerçekten?”

Yeni yollar, başlangıçlar ve umut arayan herkese yol arkadaşı olacak, karşılaştığımız herkese başka gözlerle bakmamızı sağlayacak bir hikâye…

Sinem Demirel’in yazdığı Umuda Dön Destek Yayınları’ndan çıktı.

Arka Kapak Yazısı:

YANITLAR, SINIRLARIN ARDINDA...

Yaşam denen bu büyük kozmik yolculuğun en önemli parçası, içsel bir keşfe cesaret edebilmek ve kendini tanımaya doğru yol almaya başlayabilmek değil mi?

Yaşamın anlamını bulma serüveni, insanın kendi yanıtlarının peşine düştüğü upuzun bir yolculuk...

Bu yolculuğa çıkabilmek için, her “an” bir şans var. Çünkü “yolculuk”, her insanın kendine sorduğu sorular ve bulduğu yanıtlardan ibaret...

Yolculuk sonsuz çeşitlilikte. Ona, sınır koyansa benim! Sınırları olan benim çünkü. Etrafına sınırlarla bakmayı öğrenen de öğreten de benim.

Ve bu sınırlar içinde koca evreni sorgulayan da benim. O yüzden, bazı sorularımın henüz yanıtı yok.

Yanıtlar, sınırlarımın ardında...