“İmamoğlu suç örgütü” iddianamesinde yeni detay: ‘Kreş yardımı adı altında rüşvet’ iddiası
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” iddianamesinde, “kreş yardımı” adı altında rüşvet alındığına dair yeni ifadeler yer aldı.

407 şüpheli hakkında düzenlenen iddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun projelere dolaylı yoldan müdahil olduğu ileri sürüldü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” soruşturmasına ilişkin iddianameye yeni ayrıntılar eklendi. İddianamede, “kreş projesi yardımı” adı altında bazı iş insanlarından rüşvet istendiği iddiası dikkat çekti.
Soruşturmada ifadesi alınan Dursun Keleş, “Deniz İstanbul” projesi üzerinden kendisinden yardım talep edildiğini öne sürdü. Keleş, dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ismini anarak kendisine gelen Adem Soytekin’in, “Başkan gönderdi, bu işleri bana vereceksiniz.” dediğini aktardı.
Keleş, Soytekin’in daha sonra “kreş yardımı” bahanesiyle daire talep ettiğini, ekonomik zorluk nedeniyle reddettiğini ancak projelerinin engellenebileceği endişesiyle 3 daireyi bedelsiz olarak bir şirkete devrettiğini söyledi.
İddianamede, söz konusu dairelerin daha sonra satışa çıkarıldığı, Keleş’in bu dairelerden ikisini yeniden satın almak zorunda kaldığı bilgisine de yer verildi.
Ayrıca proje sahibi Mustafa Keleş’in ifadesinde, İmamoğlu’nun belediye başkanlığı döneminde “bir villa talebinde bulunduğu” ve sonrasında aralarının bozulduğu yönündeki beyanları da yer aldı. Keleş, İBB’ye destek gerekçesiyle 4 milyon liralık yardım talebiyle karşılaştığını iddia etti.
Etkin pişmanlıktan yararlanan şüpheli Adem Soytekin, dairelerin “ruhsat karşılığı rüşvet” kapsamında verildiğini öne sürdü.
HTS kayıtlarında ise İmamoğlu ile Mustafa Keleş arasında 2017-2020 yılları arasında 32 kez telefon irtibatı tespit edildi. Savcılık, İmamoğlu’nun doğrudan para talep etmediğini ancak rüşvet sisteminin “onayıyla işlediği” sonucuna vardığını bildirdi.
İddianamede, Fatih Keleş, Veysel Erçevik ve Adem Soytekin’in rüşvete aracılık ettiği, İmamoğlu’nun ise “örgüt elebaşı” olarak gösterildiği belirtildi..
Öte yandan, gazeteci Ruşen Çakır, iddianameyi “skandal” olarak nitelendirerek eleştirdi. Çakır, “Bu iddianame siyasi bir operasyon görüntüsü veriyor.” ifadelerini kullandı










