18 Mart 1915 Çanakkale!

Al al toprak Anadolu’mun… 

İnsanları çaresiz, insanları umutsuz. Kimi oğlunu yitirmiş, kimi kocasını eski toprağım Balkanlar’da… Denizlerimiz kanlı, göklerimiz barut dumanlı… 

Şüphesiz Birinci Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren en kritik muharebelerden biridir Çanakkale. 

1914’te başlayan ancak en güçlü saldırısıyla 18 Mart 1915 yılından, 9 Ocak 1916 tarihine kadar süren, Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında gerçekleşen dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir.

Yenilmez denilen İngiliz ordusu yenilgiye uğrayarak, Kurtuluş Savaşı ile de İngiliz emperyalizmi büyük darbe almıştır. Mehmetçiklerimiz ile beraber Anadolu insanının vatanı için verdiği büyük mücadeledir ki Türkler’in vatanı için neler yapabileceğini tüm dünyaya gösterdiği en önemli muharebedir. Bu cephe 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin kaybetmediği tek cephedir. 

Çanakkale, Türk Milleti’nin ölüm kalım savaşıdır. 

Öyle bir savaş ki Çanakkale, bağrında çarpışan her bir askeri sarıp sarmalamıştır topraklarında. Bu savaş hem Türk Milleti’nin ne denli güçlü ve asil bir millet olduğunu hem de Mustafa Kemal Atatürk’ün bir kez daha üstün bir lider olmanın dışında ne büyük bir insan olduğunun kanıtıdır. Atatürk bize Çanakkale Savaşı ile savaşlarda mücadele veren her iki tarafın da insan olduğunu unutturmayacak sözleri, Anzak annelerine yazdığı mektupla anlatmıştır: 

"Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar!
Burada dost bir vatanın toprağındasınız. 
Huzur ve sükun içinde uyuyunuz.
Sizler Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar!
Gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler.
Ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır.
Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."

Mustafa Kemal Atatürk, 1934