*YİNE GLADYO VE AYNI NAKARAT*
*YİNE GLADYO VE AYNI NAKARAT*

Yiğit Mehmet Sabbah
info@aktuelgazete.comm - 02126647132
Hiç bitmeyecek bu coğrafyaya olan düşmanlığınız.
*AYNI NAKARAT*
Kimi yükseklerden uçuyor
Kimi kimi yükseklerden
Kimi gerçeklerden kaçıyor
Kimi kimi gerçeklerden
Kimine bir haller oluyor
Kimi hep bir şeylere takıyor
Kim kimi densiz kimi denli
Açıyor gülleri birinin
Açıyor gülleri
Çalıyor zilleri birinin
Çalıyor zilleri
Etekleri
Aynı nakarat
Hep aynı, aynı
Yarısı bayat
Hep aynı, aynı
Yarısı hayat
Aynı nakarat
Anlat, anlat
Kiminin öfkesi yangın
Kiminin tövbesi
Kiminin gözleri baygın
Kiminin sözleri
Kimi hep muzır işlere bayılır
Kimi her gün bunalım takılır
Kimi kimi telsiz kimi telli…
Evet Nazan Öncel’in dediği gibi hep aynı aynı …
Ama şunu anlamıyorlar artık yemiyor ve yemezler !
Sokakları karıştırarak ,vandalizmi tetiklemek bu yöntemler ile yer edinme hevesinde olanlar şunu unutmasınlar:
Sadece taşıyanı parçalar öfke dolu kirli ruh hali. Demedi demeyin .!
*GLADYO YİNE SAHNEDE*
Gladyonun Atatürkçüleri,
Gladyonun şeriatçıları,
Gladyonun sağcıları,
Gladyonun solcuları,
Velhasıl sahte kimlikli bütün unsurlar renk değiştirmiş halde hareket etmeye yeniden başladı.
...
İşte tam da bu. Yine bir el uzandı ve ortalığı kendisine göre düzeltme çabasına girdi.
Kaos ve gergin bir toplumsal yapı.
Ne zaman bir olumlu hava yakalansa hemen orada birileri bir şeyler yapmak için hep harekete geçmedi mi ?
• Ukrayna konusunda garantör devlet olma durumu gündemdeyken,
• Filistin meselesi Türkiyesiz çözüme kavuşulmaz konusu terör devleti tarafından dahi kabul edilmişken,
• Suriye’de Türkiye Cumhuriyeti devleti en önemli konuma hakim olmuşken,
• Terör belasının sonuna çok net yaklaşılmışken,
• ….
Bu kadar muazzam bir ortam yüzyılda bir oluşur.
Yani ulaşılabilecek en iyi noktaya ulaşmanın zirve olduğu bir dönemde kirli eller yine devreye girdi.
Hırsızlığı konuşamazsınız demek nedir ya Allah aşkınıza. Görevini yapmak yerine daha 3 yıl kalan seçime hazırlık gibi bir bahane ile il il dolaşmaya başlayan birinin hangi ruh haliyle daha doğrusu can havliyle bunu yaptığı anlaşılmış ve yargı bu politik yozluğa dur demek için harekete geçmiş ancak eski hülyalara dalan zavallılar maalesef gıladyonun oyununa gelmiş ve ülkenin geleceğine dinamit görevi görmüştür.
O bir gizli el dediğimiz kirli senaristler için buna sesiz kalmak demek parçalanmış zayıf Türkiye hayalinden vaz geçmek demek olur ki buna asla izin vermezler.
Bu olayların alt yapısı aslından aylardır hazırlanıyor. Galatasaray ve Fenerbahçe maçı ile ilgili sürecin Arap düşmanlığı zavallılığı kılıfı ile gündeme getirdikleri dönemi hatırlayalım . Bu halkın vatan sevgisi olmasaydı oynan oyun büyüktü . Asıl hedef ülkemizdeki mülteciler ile ilgili bir saldırgan tutuma ortam oluşturmaktı.
*Sayın Doğu Perinçek bu konu hakkında ne demişti?*
Her ülkenin egemenliği var. Her ülkenin hukuku var. Suudi Arabistan’da maç yapmayı kabul ettiğinize göre, o ülkenin egemenliğine ve hukukuna saygı göstereceksiniz. ABD ve İsrail’in dolduruşuna gelmeyeceksiniz.
ABD emperyalizmine, Avrupa emperyalizmine, İsrail Siyonizm’ine karşı Atatürkçü mevziide olmayanlar, Araplara karşı birden Atatürkçü kesildiler.
*Şimdi Sayın Ahmet Çakar ne demişti bir de ona bakalım:*
Şimdi beyler benden daha Atatürkçünüz yok.
Ancak bir de gerçekler var futbolun kuralları var.
Maçlarda giyinilecek formalarla alakalı FIFA’nın kuralları net.
En az 15 gün önceden hangi takımın ne giyeceği bildirilmek zorunda.
Maçta ne giyinilip ne giyinilmeyeceğine Suud-i Arabistan değil FIFA karar veriyor.
Son gün “ben bunu değil şunu giyineceğim” diyemezsin FIFA bunu kabul etmez.
Maçtan önce Atatürk neden bu arkadaşların aklına gelmemiş?
En önemli kural: Oyun sırasında kural değiştirilmez.
...
Yukarıdaki sözler AK Partili biri yada birilerine ait olsa buraya taşımazdım . Ama şu hakikat ki aklın yolu bir .
Evet birileri yeniden 28 Şubatların hayalini kurmaya başlamış olsa gerek. Oyunlar tasarlanmış, oyuncular sahnede ve her biri kendisine ait bölümü çok iyi oynuyor.
Oyunlar,oyunlar,oyunlar…
Sayısız hikaye ile oluşan bir algı var hep zaten. Amacım geçmişi yeniden gündem etmek değildir. Saraçhane vandalizminin öylesine ortaya çıkmadığını bilmek ve öncesini sorgulamak…
Ali Kalkancılar, Fadime Şahinler...vb isimlere ve sebep olduklarına şahit olmuş biri olarak Saraçhane olaylarını tiye almayın diyorum.!
En azından toplumsal manada içimiz rahatlamış olur.
Dedim ya geçmişte o kadar çok travmaya şahit kıldı ki ben gibileri, her şeye:
Neden ?
Niçin?
Nasıl?
Ne zaman?
Gibi sorular ile yaklaşmak bir davranışa dönüştü.
*Tarih Nedir?*
Ülkeleri, ulusları, toplumları, kuruluşları etkileyen eylemlerden doğan olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki nedensel bağları, bunların daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her ulusun kurduğu uygarlıkları, ulusların kendi iç sorunlarını vb. İnceleyen bilim.
Tarih tanımını neden mi yazdım? Geçmişi hatırlamak için.
Darbeleri, işgal girişimlerini, batık bankaları, ikna odalarını...
*SARAÇHANE OYUNLARI NEDEN ?*
• Model belli; toplumun masum insanlarının inanmışlıkları üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne operasyon çekmek,
• Sosyolojik savaş açmak,
• Dışa bağımlı bir Türkiye için bu oyunlar ve terörü yeniden egemen kılmak ve Türkiye’yi zayıf duruma düşürmek için bu oyunlar...
Bu ve benzeri hareketler ile aynı zamanda terör devleti İsrail’in bölge hakimiyetinin önündeki engelleri kaldırmak , ABD başta olmak emperyal güçlerin ekmeğine yağ sürmek ve coğrafyamıza hakim kılınmak istenilen siyon idealler için ortam oluşturmak...
Kamplaştırmak, yönetim ile halk arasındaki bağlantıyı koparmak ve esareti kader gibi göstermek...
O halde hep beraber çok dikkatli olmalıyız!
Türkiye hepimizin.
Bu ülkede ortak değerlerle varız, böylece var olacağız.
Tarihimizi bileceğiz.
İlkelerimizi bileceğiz.
Neye sahip çıkacağımızı, neye karşı duracağımızı bileceğiz.
Unutmayalım!!
Başka Türkiye yok!.