GELENEKSEL KÖY HAYIRLARININ FONKSİYONU (BİGA ELMALI KÖY HAYRI)
GELENEKSEL KÖY HAYIRLARININ FONKSİYONU (BİGA ELMALI KÖY HAYRI)

Önder Güzelarslan
info@aktuelgazete.com - 02126647132
Şüphesiz yardımlaşma ve dayanışmaya dair uygulamaların Türk kültüründe köklü bir geçmişi var. Her ne kadar günümüzde küreselleşen dünya da birçok güzel hasletimiz, geleneklerimiz, örf ve adetlerimiz kaybolup gitse de ülkemizin bazı yörelerinde önemli bir yere sahip olan bu geleneklerimiz yaşatılmaya devam ediyor. Yaşatılan geleneklerimizden en güzelleri arasında olan köy hayırlarından bahsedeceğim bu yazımda.
Bahar ayları ile beraber geleneksel köy hayırları da başlıyor. Özellikle köy hayırları geleneğini Çanakkale, Balıkesir, Manisa ve Aydın gibi illerimiz yaşatmaya devam ediyor. Anadolu’nun farklı yerlerinde de mutlaka bu geleneği sürdüren illerimiz ve köylerimiz vardır. Ancak yoğun olarak Batı Anadolu’daki bu illerimiz bu kültürü ayakta tutmaya çalışıyor. Genellikle Hıdırellez kapsamında baharın gelmesiyle Nisan ayının ortalarında başlayan ve hafta sonları davetlilerin katılımıyla düzenlenen köy hayırları haziran ayı sonuna kadar devam ediyor.
Geçen haftanın başında Selahattin Arvas abim telefonla arayarak hazırlan Çanakkale Biga’ya bağlı Elmalı köy hayrına gideceğiz deyişiyle beni bir heyecan sardı. Elmalı Biga’nın 108 köyü içinde en büyük olanı. Biga’ya, Çanakkale’nin bütün ilçelerine ve çoğu köyüne de birçok kez gittim. Ancak Elmalı’ya hiç gitmemiştim bu ilk gidişim olacaktı. Pazar sabahı erkenden yola çıktık. Oto galeri işiyle uğraşan Gürkan Keleş, Selahattin Arvas, Gürkan abinin bir arkadaşı ve ben dört kişi yola çıktık. Tekirdağ üzerinden Gelibolu’ya ulaştık. Gelibolu’dan gemi ile Lapseki’ye oradan Biga’ya ve Elmalı köyüne geçtik. Köy Biga’ya 20 kilometre mesafede. Köye doğru kıvrıla kıvrıla giden yol ise ağaçların ve ormanlık alanların arasında yolculara nefis, harika temiz hava sunan bir güzellikte. Tatlı bir esintiyle köye doğru yol alıyoruz. Köye yaklaştıkça İstanbul’daki gibi bir trafik bizi karşıladı. Binlerce insan aracıyla akın akın Elmalı köyü hayrına geliyordu. Köye ulaştığımızda uygun bir yere aracı park edip hayır yemeğinin verildiği köy mesire alanına doğru yürüyerek gittik. Yer gök insan seliydi adeta. Geçtiğimiz yıllarda on bin civarında insanın katıldığı hayır yemeğine bu yıl çok daha fazla insanın katıldığını köy sakinleri ve muhtarı dile getirdi.
Şüphesiz köy hayırları, ortak şuurla karşılık beklemeden yapılan işler. Yörede imece usulüyle ve yardımlaşmayla yapılan köy hayırlarında yapılan ikram köylülerce ortak olarak karşılanmakta. Dini duyguların, insani değerlerin en yüksek boyuta ulaştığı köy hayırları Anadolu kültürümüzün bir parçası. Bu tür gelenekler özü itibarıyla Anadolu insanının bağlı olduğu kültürel beslenmeden kopmadığının bir göstergesi. Bugün pek çok toplumun sosyo-kültürel yapısı sanayileşme, dolayısıyla da küreselleşmenin bir sonucu olarak ortaya çıkan bireyselcilik yani ferdiyetçilik ile yoğrulsa da Batı Anadolu insanımız toplumsal faydaya büyük bir katkı sunan kültürel değer olarak köy hayırlarına sahip çıkmaya bu vesileyle de kaynaşmaya devam ediyor. Yardımlaşmanın, dayanışmanın sembolü haline gelen köy hayırları Türk toplumunun sosyokültürel hayatına olumlu yönde katkı sunmaya devam ediyor. Bu yönüyle oldukça kıymetli bir işlev görüyor. Birlik ve beraberliğin yanı sıra farklı bölgelerden gelen insanlara misafirperverlik örneğinin sunulduğu köy hayırları, günümüzde yozlaşan kültürel olguların içinde yaşıyor olmasıyla değeri paha biçilmez. Son derece huzur ve sükûnet içinde gerçekleşen köy hayırlarında tanışma, kaynaşma ve birlik beraberlik ruhu da pekişmektedir.
Tekrar dönelim Elmalı köy hayrına. Son derece titiz bir hazırlık yapılmış. Köylülerin anlattığına göre yaklaşık 5 ton et elde edilecek onlarca büyükbaş hayvan bu hayır için kurban edilmiş. Hayır yemeği oldukça bol ve gayet sadeydi. Menüde bulgur pilavı, kavurma tarzında et yemeği yanında ayran ve müthiş lezzetli irmik helvası vardı. Köylüler ve gelen on binin üzerinde katılımcı misafirler doyasıya yemek yedi. Katılan herkesin yüzünde mutluluk sevinci görülüyordu. Çoluk çocuk, genç ihtiyar, kadın ve erkek on binler Elmalı’ya akın etmişti. Bizim gibi İstanbul’dan gelenler olduğu gibi Bursa, Eskişehir gibi birçok farklı ilden ve bölgeden katılım gösterenler de vardı.
Köyde dikkatimi çeken birkaç hususa da yer vermek istiyorum. Hayır yemeğine katılan köylü hanımların çoğunda üzerlerinde giydikleri kırmızı renkte bir şalvar dikkatimi çekti. Köylü bir hanımefendiye bunu sordum. “Bu şalvar bugüne özel mi hazırlatıldı” diye. Cevap olarak şunu söyledi. Köyde hayırdan 10 gün önce geleneksel şalvar gecesi icra edilmiş. O geceye has bütün köylü kadınlar kırmızı renkteki orijinal şalvarı giymişler. Gönüllerince eğlendikleri şalvar gecesinde giyilen bu şalvar bugün de hayır yemeğinde giyilmişti. Toplu halde her köylü hanımefendinin üzerinde bu kıyafet olunca dikkat çekiyordu. Bir başka şey de köy hayatını bilen bazı insanlar da çayırda yol kenarlarında taze kekik topluyorlardı. Yol kenarlarındaki kekik öylesine güzel kokuyordu ki anlatamam. Kekiğin kendisine has kokusu tabiatın güzelliği ile de birleşince bambaşka bir boyut kazanıyor.
Hayır günü Elmalı köyünde bir başka sürpriz ile karşılaştım. Öğlen namazı sonrasında cami çıkışında köy meydanında bulunan kahvehanelerde çay eşliğinde yemek sonrası sohbetini sürdüren köylüler ve misafirler arasında Biga Belediye başkanı Alper Şen’de bulunuyor ve halk ile sohbet ediyordu. Kendisine selam verip ayak üstü birkaç kelam ettikten sonra bir ses duydum. Ses “Önder Hocam” diye bana sesleniyordu. O kadar kalabalık içinde beni tanıyan birisinin çıkması beni oldukça şaşırtmıştı, arkamı döndüğümde Çan Uygulamalı Bilimler Fakülte Sekreteri İbrahim Bal hocamı gördüm. Sarıldık birbirimize. Bu ne güzel sürprizdi. İbrahim hocam ile Çan’da makamında görüşmüş tanışmış ve dost olmuştuk. Kendisi de Elmalı köyündenmiş, onu bilmiyordum öğrenmiş oldum. Çay kahve eşliğinde bir süre sohbet ettikten sonra vedalaştık.
Köy muhtarına ve köyün ileri gelenlerine bizi böylesi anlamlı bir köy hayrına davet edenlere veda ederek Elmalı köyünden ayrıldık. Türk kültürünün bilinen en eski uygulamalarına kadar giden ve İslâm dininin öncelikli öğretilerinden olan yardımlaşmanın ön plana çıktığı bir gelenek çerçevesinde düzenlenen köy hayırlarına aslında herkes tabii olarak davetlidir. Özel davet genelde beklenilmez.
Hıdırellez ile başlayan ve sırasıyla her hafta bir köyde uygulanan köy hayırları bütün duygularını içinde barındırır. Türk kültürünün önemli bir parçası sayılan geleneksel köy hayrı uygulamaları bugün toplumumuzun siyasal ve sosyal yapısında değişimler yaşansa da günümüzde hala kendine has yapısıyla yaşatılıyor. Bütün köylülerin katılımlarıyla düzenlenen hayırlar, toplumsal dayanışmanın bir örneği olmakla birlikte köylüler ile çevreden gelenler arasında iletişim sağlama yönüyle de önemli bir işlev görüyor. İnsanlar arasında dostluk bağları kuruyor, özel ilişkilerin kurulmasına da aracılık ediyor. Bütün bu yönleriyle yaşatılmaya devam eden köy hayrı geleneğimizin nice yıllara ve nesillere taşınması temennisiyle, bizleri misafir eden Biga Elmalı köyü halkına, muhtarına ve bütün gönül dostlarına kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.