islami sohbet dini chat sohbet odaları
22 Aralık 2025 - Pazartesi

BİR İNSANIN HAYATINA DOKUNMAK

BİR İNSANIN HAYATINA DOKUNMAK

Yazar - ÖNDER GÜZELARSLAN
Okuma Süresi: 9 dk.
ÖNDER GÜZELARSLAN

ÖNDER GÜZELARSLAN

info@aktuelgazete.com - 02126647132
Google News

 

Fani dünya hayatı gelip geçici. Bunu aslında hepimiz biliyoruz. Ama bazen nefsimiz bize bunu unutturuyor. Dünya da baki kalacakmışız gibi davranıyoruz. Aslında yapmamız gereken gelip geçici olan bu dünya da ebedi kalacak işlerle hayatımızı anlamlandırmalıyız. Bir başkasının hayatına dokunarak onun hayatında olumlu güzel izler bırakarak anlamlı bir iş yapabiliriz. Aslında hepimiz bir başkasının hayatına küçük dokunuşlaryaparak onların hayatının değişmesine sebep olacak güçteyiz. Yeter ki bunu isteyelim ve uygulamaya geçelim.

Şimdi sizlere bir dokunuşla hayat nasıl değiştirilir ve anlamlandırılır gerçek hayatta yaşanmış bir olayla anlatmaya çalışacağım.  

Çocukluğumuzda Soma’da İstasyon mahallemizde bir aşçı abimiz vardı, adı Mehmet Ali. İstasyon meydanında bir lokantası vardı ve o lokantada yemeğini çok yediğimiz oldu. Babamın da arkadaşı olan aşçı Mehmet Ali abi ile çırağı, yamağı Hakan Arslancan’ın hayatına nasıl dokundu ise onu çok etkilemiş ve ilerleyen yıllarda onun hayatında önemli bir yer bulmuş bu dokunuş. Buradan itibaren Hakan Arslancan’a kulak verelim. 

İlkokul ikinci sınıftan üçüncü sınıfa geçtiğimiz yaz tatilinde başladı usta çırak ilişkimiz Mehmet Ali ağabeyimle ve ben askeri liseye gidinceye kadar çırağı olarak yanında çalıştım. Kesintisiz 6 yıl. Aslında bana nekadar önemli donanımlar eklediğini askerlik mesleğine başladığımda anladım. Bizim yaşlar ve civarı olanlar bilir, eskiden lokantalarda irmik helvası tatlı olarak satılırdı. Bizde lokantada irmik helvası satardık ve ortaokul sonlarına geldiğim yıllarda fiziğim yeterli ve gücüm kuvvetim yerinde olduğu için ustamın tarifleri ile irmik helvasını artık ona sormadan bitince yapardım. Daha birçok yemeği de yapardım yapmasını bilirdim.

Yıllar sonra askeri okulu bitirip, göreve başladığımdabana mutfak nöbetçi astsubaylığı görevi yazdılar. İlk nöbetimdi ve 18 yaşındaydım. Askerler benden 2 yaş büyüktü. Somalı ilk askerimde bugünkü Zafer Mahallesinden o günkü Arka Mahalleden Fazıl Özdemir'di. O gün yemekte irmik helvası vardı. Aşçı asker iki çuval irmiği getirdi ve ocağın üzerine büyük bir kazan koydu. Önce bir çuvalın yarısını kazana koydu başladı kavurmaya, sonra diğer yarısını, sonra diğer çuvalın yarısını, en sonunda da kalan yarım çuvalı. İlk koyduğu irmikler yandı, sonra koydukları kavrulmadı. Şerbetini ilave etti ve irmik kompostosuna benzer bir helva oldu. Benim de ilk nöbetim olduğu için olaya müdahale etmedim/edemedim. Neyse biz alay komutanına numune arzına çıktık. İlk ve esaslı fırçamı o zaman yedim. 

Fakat alay komutanına:

"Komutanım ben bu helvanın nasıl yapıldığını çok iyi biliyorum fakat ilk nöbetim olduğu için olaya müdahale edemedim" dedim.

O da bana: "Tamam o zaman bir daha ki irmik helvası yapılacağı zaman sen yine nöbetçisin görelim marifetini" dedi.

Bu arada alay komutanım Kıbrıs'a ilk çıkarma yapan birlikte o zaman üsteğmen olan Oğuz Kalelioğlu idi. Namı ise "Mağusa Fatihi" bence müthiş bir komutandı.Bir sonraki irmik helvası olduğu gün ben yine nöbetçiydim. Çok tekniğine girmiyorum, ustamdan öğrendiğim şekliyle askerlere tarif ederek güzel bir irmik helvası yaptırdım. Hatta o dönemde Çernobil faciası yeni olmuştu, fındıklar yurt dışına satılamağı için askeri birliklere sınırsız fındık geliyordu. İçine birazda fındık koydurdum. 

İrmik helvası hazır olduğunda yemek numunesini göstermeye çıktık yine komutanın huzuruna. Komutan bu sefer helvayı beğendi ve bana sen bu işlerden anlıyorsun seni subay/astsubayların yemek yediği gazinoya lokanta kısım amiri olarak görevlendiriyorumdediOndan sonra ben orada göreve başladım. Bu o yıllarda benim rütbem için olağanüstü bir görevdi. Bitti mi? Tabi ki bitmedi” diyor Hakan astsubay. Ve devam ediyor.

Aradan 3 ay falan geçmişti ki alay komutanı bana iki gün sonra kolordu komutanı yemeğe gelecek onu iyi ağırlamak istiyorum dedi. Kolordu komutanı kim? Sonraları genel kurmay başkanı olacak olan Hüseyin Kıvrıkoğlu. Neyse kolordu komutanı geldi ve yemek başladı. Yemek esnasında garsonlardan birisi heyecanlageldi ve kolordu komutanın beni çağırdığını söyledi. Ayaklarım titremeye başlamıştı, titizlikle hazırlandığımız yemekte bir sorun çıktı diye korka, korka kolordu komutanın yanına gittim. Bana bu yemekleri sen mi hazırlattın dedi, evet komutanım dedim iltifat ve teşekkür etti.

Yanındakilere emir verdi bana Orduevi müdürünü çağırın dedi. Orduevi müdürü geldi "Bu çocuk buraya fazla, bunu alın orduevine lokanta kısım amiri yapın" dedi. Ve ben iki gün sonra Çorlu Orduevinin Lokanta Kısım Amirioldum. Takım elbise ile çalışıyor, sıcak soğuk görmüyordum ve ben o zaman 18 yaşındaydım.

Aşçı Mehmet Ali ustadan öğrendiği İrmik Helvası yapımı Hakan Arslancan’ın hayatında olumlu ve güzel bir etki bırakmış. Mehmet Ali abiyi bende iyi tanıyorum. Sevecen ve babacan biri. Usta çırak ilişkisinde patronluk taslamayıp çırağının yüreğine dokunarak işi öğrenmesine vesile olmuş. Ustasından kaptığı bilgiyle de hayatı değişmiş Hakan Arslancan’ın.

Bugün Hakan Soma’da güzel işler yaparak başkalarının hayatına dokunmaya devam ediyor tıpkı ustası Mehmet Ali abinin onun hayatına dokunduğu gibi. 

İnsanların hayatlarına dokunmanın şüphesiz önemi büyüktür. İnsanlara değer vermek, onlara değerli oldukları hissettirmek onların hayatına yön verebilmek farklı bir duygudur. İnsanlarla kurduğumuz ilişkilerdedeğer üretmeye odaklanmamız bizi daha çok zengin kılar ve mutlu eder. Unutmayalım ki, insanları kazanmanın en önemli yolu, onlara doğru şekilde dokunabilmektir. 

 

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları