Af Örgütü Genel Sekreteri: Sednaya Tam Bir İnsan Mezbahasıydı!

AF Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, kapılar açıldıktan sonra Sednaya'da neler gördüklerini anlattı.

Güncel Yayın: 19 Ocak 2025 - Pazar - Güncelleme: 19.01.2025 15:01:00
Editör -
Okuma Süresi: 3 dk.
Google News

Suriye'de Sednaya Cezaevi'nin kapıları açıldı, işkence ve insanlık dışı muamele gün yüzüne çıktı. 2018 yılında bu hapishaneyi "insan mezbahası" olarak adlandıran ilk insan hakları örgütü ise AF Örgütü'ydü. CNN Türk'ten Elif Zeynep Özipekçi'ye konuşan AF Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, kapılar açıldıktan sonra Sednaya'da neler gördüklerini anlattı.

"İŞKENCE RESİMLERİNİ UNUTMAYACAĞIZ"

Soru: Suriye'deki Sednaya Hapishanesi'ni "insan mezbahası" olarak tanımlayan raporunuz hem yayınlandığı dönemde hem de sonrasında önemli ilgi gördü. Suriye'de yeni bir yönetim ve hapishanenin yeniden açılmasıyla birlikte, içeriyi gördükten sonra izlenimleriniz neler?

Agnes: Bu soru için çok teşekkür ederim. Aralık ayında Şam'a gitmedim ama Şam'a giden meslektaşlarım var. Bana Sednaya Hapishanesi'ne girme konusunda söyledikleri gerçekten çok etkileyiciydi. Hapishaneden bahsettiler. Çaresiz aileler sevdiklerinin herhangi bir izini bulmaya çalışıyorlardı, yüzlerce aile, sevdiklerinin fotoğraflarıyla, nereye gittiklerini gösterecek bir şey olup olmadığını görmek için hapishanelere giriyorlardı. Suriye'de 100.000 kişinin zorla kaybedildiği tahmin ediliyor ve sadece birkaç bini serbest bırakıldı ve sadece birkaç bininin cesedi bulundu. Yani kaybolan tüm bu insanların, çocukların, ebeveynlerin, amcaların, bilirsiniz, en iyi arkadaşların nerede olduğuyla ilgili bilgi eksikliği çok büyük. Bu meslektaşlarımın o hapishaneden edindiği ilk histi: İnsanların çaresizliği. Ve sonra ikincisi, işkenceden dolayı hapishanedeki korkunç, korkunç koku, çünkü insanlar kesinlikle korkunç koşullarda tutuluyordu, çünkü havalandırma yoktu, hijyen koşulları yoktu, ve benzeri şeyler. İkincisi, hapishaneden içeri girdiğinizde size eşlik eden o koku. Sonra üçüncüsü, morgda buldukları, morgun duvarlarında ceset fotoğrafları, insanların en korkunç, en korkunç şekilde işkence gördüğünü gösteren ceset fotoğrafları. Tam olarak 2017'de belgelediğimiz şey buydu. İşin korkutucu kısmı bu. O rapordaki neredeyse her kelime doğru.
Raporda tanımladığımız her şey doğru. Orası bir mezbahaydı. Ve işkence eylemi, tarif ettiğimiz işkence odaları, meslektaşlarımın o hapishaneye girdiklerinde bulduklarının aynısıydı.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.