İktidarın Çocuk Politikası Yoksulluğu, Açlığı ve İstismarı Derinleştiriyor

Dünya, çocuk sağkalımı konusunda ilerleme kaydederken Türkiye’de 2023 yılında 2022 yılına göre hem bebek ölümleri hem de beş yaşın altındaki çocuk ölümleri artış gösterdi.

Siyaset Yayın: 24 Eylül 2024 - Salı - Güncelleme: 24.09.2024 14:13:00
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
Google News

DEM Parti Çocuk Komisyonu: İktidarın çocuk politikası yoksulluğu, açlığı ve istismarı derinleştiriyor

Türkiye’de çocuklara karşı işlenen suçlarda artış olduğunu ancak devletin son 8 yıldır veri açıklamadığına belirten DEM Parti Çocuk Komisyonu Eş Sözcüleri Beritan Güneş ve İhsan Seylan, çocuk politikalarındaki anlayışların çocuğu yoksulluğa, açlığa ve istismara sürüklediğine dikkat çekti.

Dünya, çocuk sağkalımı konusunda ilerleme kaydederken Türkiye’de 2023 yılında 2022 yılına göre hem bebek ölümleri hem de beş yaşın altındaki çocuk ölümleri artış gösterdi. Diyarbakır’da 19 gün arandıktan sonra cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’ın cinayetinin ardından Türkiye’de başta kız çocukları olmak üzere çocukların yaşam koşulları ve güvenliği yeniden gündeme geldi. Ancak TÜİK ve başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere diğer yetkili kurumlar Türkiye’deki kayıp çocuklar ile ilgili verileri 2016’dan beri paylaşmıyor.

DEM Parti Çocuk Komisyonu Eş Sözcüleri Beritan Güneş ve İhsan Seylan, Türkiye’de son yıllarda artış gösteren çocuk ölümlerine ilişkin Elips Haber’den Sümeyye Aksu’ya açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de neden çocuk ölümleri artıyor?

Türkiye’de çocuk politikalarında öne çıkan yaygın iki algının olduğunu söyleyen Beritan Güneş, “Bunlardan biri geleneksel yaklaşım olarak öne çıkan ve çocuğu ailenin uzantısı ve ayrılmaz bir parçası olarak gören son kertede çocuğu bir birey ve toplumsal bir özne olarak kabul etmeyen yaklaşımdır. Diğer yaklaşım ise modernist ve liberal yaklaşım olarak nitelendirilebilir” dedi. Güneş, “Bu yaklaşım her ne kadar geleneksel yaklaşıma karşıymış gibi konumlansa da işin aslı çocuğu eşit, toplumsal, siyasal bir özne olarak değil; aksine “özel” “biricik” bir varlık algısını köpürterek çocuğu toplumsal özne kimliğinden koparan bir tanımlama içerisindedir. Bu iki yerleşik yaklaşımın devletin çocuk politikalarını da bu çerçevede şekillendirdiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Çocukları toplumsal özneler olarak görmeyen bu anlayışlar çocuk yoksulluğu, açlığı, istismarı, ihmali ve çocukları kimliksizleştirme politikalarına zemin hazırlamaktadır” diye konuştu.

“9,4 milyon çocuk yoksulluk koşulları içinde yaşıyor”

“Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2023 yılında ilk defa hazırladığı Çocuk, Yoksulluk ve Yaşam verilerine göre Türkiye'de 0-17 yaş arası 9,4 milyon çocuk yani neredeyse her iki çocuktan biri yoksulluk koşuları içinde yaşayıp, yetersiz beslenmekte ve sosyal dışlanma riski altında yaşamaktadır” diyen Güneş “Bu durum okul terklerinden işçileştirilen çocuklara, mültecileştirilen çocuklardan gelecekte doğabilecek kronik sağlık sorunlarından istismara kadar çok yönlü sonuçlar doğurabilmektedir. Bu çok yönlü sonuçların yarattığı tahribatla ve çocuk yoksulluğuyla beraber okul sıralarının dışına itilen işçileştirilmiş çocuk sayısı artarken, özellikle kız çocukları ‘evlilik adı altında cinsel istismara’ maruz kalabilmektedir” ifadelerini kullandı.

“Çocuklara yönelik suçlarda artış var”

Devletin kayıp çocuklar ile ilgili son 8 yıldır hiçbir veri paylaşmadığını söyleyen Güneş, “Ayrıca çocuklara yönelik gerçekleşen suçlarda inanılmaz bir artışın olduğu hepimizin malumu. Bu suçlar, erkek egemen sistemin erkek yargısı eli ile uygulanan cezasızlık politikaları failleri cesaretlendirmekte, şiddeti ve istismarı normalleştirmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

Çocuk Komisyonu geleneğini 3 yıldır HDP bünyesinde, 1 yıldır da DEM Çocuk Komisyonu bünyesinde devam ettiklerini dile getiren Seylan ise, “Komisyonun kurulmasından sonra kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirledik. Bu hedefler doğrultusunda Meclis yasama faaliyetlerinde (soru ve araştırma önergeleri, kanun teklifler, İHİK başvuruları, basın açıklamaları vb.) çocuklara yönelik sorunların istikrarlı bir şekilde gündemleştiriyoruz. Çocuk gündemine ilişkin bu alanda çalışmalar yürüten kurumlarla ortaklaşmayı ihmal etmemeye çalışıyoruz” dedi.

“Çocuk Bakanlığın kurulması için çalışmalarımız devam ediyor”

Çocuk cezaevlerinin kapatılması amacıyla gerekli alt yapı çalışmalarının sağlanması için ilgili çocuk kurumlarıyla ortaklaşa çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Güneş, şunları söyledi: “6 Şubat depremlerinde kaybolan çocuklar mevzusu başta olmak üzere bütünlüklü olarak çocuk gündemine kamuoyu gündemine taşımaya dönük çalışmalarımız oldu. Komisyon olarak çocuk meclislerini oluşturmak, çocuk parlamentosunu ve nihayetinde Çocuk Bakanlığın kurulması amacıyla gerekli yasama faaliyetlerinin yürütülmesini yanında ilgili kurum ve kuruluşlarla çalışmalar yapmaya ve bu temelde tartışmalar yürütmeye devam ediyoruz. Merkezi bütçe görüşmeleri dönemlerinde hazırladığımız Çocuklara Duyarlı Bütçe dosyası ile TBMM’de devam eden plan bütçe sürecine katkı sunmaya çalışıyoruz. Yerel yönetimlere yönelik çocuklara duyarlı bir politikanın oluşturulması, çocuklara duyarlı bir yerel yönetim anlayışının oluşmasının sağlanması için Yerel Yönetimler Çocuk Strateji belgemizi ilgili kurullarla paylaştık.”

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.