Burak Sertbaş; “Derdimiz 17 bin TL asgari ücret değil, 32,8 TL olan Avro”
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş; “Dövizin üzerindeki baskıyı kaldırın, istihdam ve ihracatımızı koruyabilelim, Asgari ücretteki yüzde 49’luk artış emek-yoğun sektörlerde 2024 yılı kaygılarımızı daha da artırdı”
Asgari ücretteki yüzde 49’luk artış emek-yoğun sektörlerde 2024 yılına ilişkin kaygıları daha da artırdı.
Asgari ücretteki artışın ürün fiyatlarını yüzde 15-20 artıracağını dile getiren Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Biz Avrupa Birliği pazarına çalışıyoruz. Bu ülkelerde yıllık enflasyon yüzde 4-5. Yüzde 20’lik artışı kabul ettiremeyiz. Döviz kurları da bizim elimizi zayıflatıyor. Döviz kurları üzerindeki baskının kaldırılması gerekiyor. Döviz kurları enflasyon seviyesinde artarsa hem istihdamımızı hem de ihracat rakamlarımızı koruyabiliriz” diye konuştu.
Asgari ücretteki yükselişin Orta Vadeli Programdaki enflasyon ve döviz kuru artışı hedeflerinin üzerinde olduğunu dillendiren Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Asgari ücret az mı çok mu arttı diye tartışmanın bir anlamı yok. Bugünkü şartlarda 17 bin 2 TL geçinmek için zor bir rakam. Ev kiralarırının geldiği durum ortada. Asgari ücret büyük olasılık 2 ay sonra açlık sınırının altında kalacak. Kaldı ki, yarından itibaren her şeyin fiyatı artacak çalışanların aldığı fark eline geçmeden eriyecek. Ancak bu artışı yorumlarken ekonominin diğer unsurlarına bakmak lazım. Asgari ücretteki artış OVP’deki enflasyon ve kur hedeflerinin üzerinde olduğu için çarklarda sıkıntılar olacak demektir. Özellikle hazır giyim gibi emek yoğun sektörler artan işçilik ve artan işçilikten dolayı yükselen diğer girdi fiyatlarıyla bu kur seviyelerinde ihracat yapmamız daha da zorlaşacak. Asgari ücretteki artış işsizliği ve fabrikaların kapanmasını beraberinde getirecek. Altı aydır müşteriyi kaybetmemek adına gerektiğinde zararına fiyatlar veriyoruz bundan sonraki günlerde daha da kötü fiyatlamalar yapmak zorunda kalacağız. Sadece işçilikten dolayı fiyatlarımızı yüzde 15-20 artırdığımız takdirde hiçbir müşteri böyle bir fiyat artışı kabul etmeyeceği için hedef fiyatını tutturacağı başka ülkelere gidiyor olacaktır. 2023 yılında sektörümüz ihracatta yüzde 9’luk kan kaybı yaşamıştı. Bu ortamda bu kan kaybının daha da artmasından endişe ediyoruz.”