İklim Krizinin Karanlık Yüzü: Kadınlar Suya Erişim İçin İstismara Zorlanıyor
Kenya’da kadınların suya erişim karşılığında cinsel istismara maruz bırakıldığı ortaya çıktı. İklim krizi, sadece doğayı değil insan onurunu da tehdit ediyor. Türkiye’de de kuraklık ve gıda kayıpları giderek büyüyor.

İklim krizinin etkileri, dünyanın farklı bölgelerinde derinleşirken Kenya’dan gelen veriler çarpıcı bir tabloyu gözler önüne serdi. Kenya Su ve Sanitasyon Sivil Toplum Ağı (KEWASNET) ve Afrika Su ve Sanitasyon Sivil Toplum Ağı (ANEW) tarafından hazırlanan rapora göre, başkent Nairobi’nin bazı bölgelerinde kadınlar, bir bidon su alabilmek için cinsel istismara uğramak zorunda bırakılıyor.
BBC tarafından “Sextortion” kavramıyla gündeme getirilen bu gerçek, iklim felaketinin yalnızca ekolojik değil, aynı zamanda insani bir kriz olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle Kibera ve Embakasi’de su mafyalarının kontrol ettiği kuyularda kadınların şantaj ve baskıya maruz kaldığı belirtiliyor.
Günde 4-5 Saat Suda Geçiyor
Rapora göre kadınlar, her gün ortalama 4-5 saatlerini su bulmaya harcıyor. Kuyruklarda cinsel taciz, şiddet ve istismarla karşı karşıya kalan kadınlar, hayatlarını riske atarak en temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. UNICEF verileri de tabloyu ağırlaştırıyor: Dünyada 122 milyon kadın ve kız çocuğu her gün su taşımak zorunda kalıyor.
Türkiye’de Son 65 Yılın En Kurak Dönemi
Kenya’daki trajedi, iklim krizinin küresel boyutunu ortaya koyarken Türkiye’de de tablo giderek ağırlaşıyor. 2025 Temmuz ayı, son 65 yılın en kurak dönemi olarak kayda geçti.
-
Marmara Bölgesi’nde yağışlar yüzde 39 oranında azaldı.
-
Tarımda buğday, arpa, mercimek, nohut ve pamukta yüzde 20-30 arasında kayıp bekleniyor.
Küresel gıda zincirlerindeki kırılma, kahve ve kakao gibi ürünlere de yansıdı. Arabica kahve fiyatı son bir yılda yüzde 34,7 artarken, kakao fiyatları ikiye katlandı.
Uzmanlardan Çözüm Önerileri
Uzmanlara göre;
-
Modern sulama sistemleri,
-
Su hasadı projeleri,
-
Kuraklığa dayanıklı tohumlar geliştirilmeden gıda güvenliğini sağlamak mümkün değil.
Aksi halde hem tarım sektörleri hem de toplumlar suya bağımlı derin bir kriz içine sürüklenecek.
İklim krizi artık sadece sıcaklık ya da kuraklık meselesi değil; kadınların onuru, çocukların sağlığı ve çiftçilerin geleceği doğrudan tehdit altında. Su artık yalnızca bir yaşam kaynağı değil; insanlık için ağır bir sınava dönüşmüş durumda.