İsmail Engin’den Birlik ve Uzlaşı Çağrısı: “Gelecek, Ayrışanların Değil, Birleşenlerin Olacak”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni yasama yılı açılış resepsiyonu, siyasette uzun zamandır özlenen birlik ve uzlaşı atmosferine sahne oldu

Farklı siyasi partilerin liderlerinin aynı çatı altında bir araya gelmesi, Türkiye’de demokrasinin olgunlaşma sürecinde dönüm noktası olarak değerlendirildi.
Sert ve kutuplaştırıcı siyasi dilin yerini ortak aklın aldığı bu tabloyu değerlendiren İsmail Engin, toplumun çeşitliliğinin bir zenginlik olduğunu vurguladı:
“Farklı düşünceler çatışma nedeni değil, bir milletin en büyük gücüdür. Ayrışmalar yerine ortak hedeflere yönelen bir birlik ruhu, geleceğe bırakacağımız en kıymetli miras olacaktır.”
Siyaset, Rekabet Değil Ortak Akıl Üretme Zeminidir
Engin, uzun süredir dile getirdiği birlik vurgusunu yineleyerek, siyasetin özünde rekabet değil, milletin geleceği için fikirlerin birleştiği bir alan olması gerektiğini belirtti.
TBMM’deki uzlaşı ortamının bu anlayışın mümkün olduğunu gösterdiğini ifade eden Engin, “Bu tablo, ülkemizin geleceği adına umut verici bir başlangıçtır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Liderliğine Vurgu
İsmail Engin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyoner yönetim anlayışının Türkiye’yi yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte de söz sahibi bir ülke haline getirdiğini belirtti.
Savunma sanayiinden enerji politikalarına, altyapıdan diplomasiye kadar atılan adımların “geleceğin Türkiye’sini şekillendiren stratejik hamleler” olduğunu söyledi.
“Küresel dengelerin yeniden kurulduğu bir çağda, Türkiye’nin bu kadar güçlü ve kararlı adımlarla ilerliyor olması tesadüf değil; doğru liderlik, doğru vizyon ve millet iradesinin birleşimidir.”
— İsmail Engin
Gelecek, Birleşenlerin Olacak
Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken en önemli görevin, siyasi farklılıklara rağmen “Türkiye’nin geleceği ortak paydasında buluşmak” olduğunu vurgulayan Engin, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Türkiye, güçlü liderliğin rehberliğinde ve milletin ortak iradesiyle yeni bir yüzyıla hazırlanıyor. Bizlere düşen görev, bu yürüyüşü desteklemek ve güçlendirmektir. Çünkü gelecek, ayrışanların değil, birleşenlerin olacaktır.”