Jinekolog Dr. Suat Karataş: Kadında ve Erkekte Hpv Nedir?
Jinekolog Dr.Suat Karataş: Kadında ve Erkekte Dikkat Edilmesi Gereken En Önemli Konuların Başında Yer Almaktadır.
HPV ( human papilloma virüs) , sıklıkla genital bölgeyi tutan bir DNA virüsü olup, kadın ve
erkekte enfeksiyona neden olur. İki yüzden fazla tipi olan HPV virüsünün bazı tipleri
hücrelerde değişiklik oluşmaktadır. Enfeksiyon oluşturan HPV tipleri kansere olan
eğilimlerine bakılarak yüksek ve düşük riskli olarak iki gruba ayrılır. Kişide Hiç belirti
olmaması, HPV enfeksiyonunun yokluğunu göstermez. Hpv nin Hangi tipleri sıklıkla Kansere Neden olur?
Yüksek risk oluşturan HPV tipleri : En sık kanser oluşturabilen HPV tipleri 16, 18, 31,
33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 66 ve 68’dir. Bu tiplerden en sık Tip 16 ve 18 ,
serviks kanseri oluşturan tipleridir. Düşük risk oluşturan HPV tipleri: En sık tipler , tip 6, 11, 40, 42, 43, 44, 54, 61, 70, 72,
81 olarak sayılabilir. Bunlardan özellikle 6, 11 tipleri kadın ve erkekte siğil meydana
getirmektedirler.
HPV virüsü nasıl bulaşır?
Hpv virüsü esas olarak cinsel yolla bulaşır, fakat bulaş için tam bir cinsel ilişki zorunlu
değildir. Bulaşta ten-tene temas olması, cilde ya da mukozaya temas olması yeterli
olabilmektedir. Enfekte erkek, penisini, skrotumunu, vajen girişi, kadınının dış veya iç
dudağına, anüsüne temas ettirmesiyle, ya da tam tersi enfekte kadının genital dudaklarının
penise teması ile hpv enfeksiyonu bulaşabilmektedir. Aktif Hpv enfeksiyonu saptanan
çiftlerde, Cinsel ilişki sırasında kondom kullanımı, bulaşı yüksek oranda azaltmakla birlikte
tamamen engellemektedir fakat yine de kondom kullanılmalıdır. Yapılan bazı çalışmalar; Hpv
nin ortak kullanılan havlu, kıyafet ve çarşaf kullanımıyla ya da klozet gibi cansız yüzeylere
temas ile bulaş olmadığını göstermiştir. Yine öpüşmeyle virüsün bulaşını gösteren net kanıt
yoktur. Hpv enfeksiyonu olan kişilerde viral yüke bağlı olarak süre değişmekle birlikte uzun
süre bir şikayet olmasa da viral yayılımın devam edebileceğini unutmamak gereklidir.
Hpv enfeksiyonu belirtileri nelerdir?
HPV enfeksiyonunda en sık belirti; viral bulaştan yaklaşık 2-6 ay sonra özellikle genital
gölgede ortaya çıkan et benleri, siğildir, ama hiçbir belirti de vermeyebilir. Genital siğiller
kadınlarda; vulva, vajen, serviks veya anüste, erkeklerde; penis, skrotum veya anüste düz
lezyonlar, küçük saplı veya karnabahar benzeri çıkıntılar, şişlikler şeklinde görülebilmektedir.
Genital bölgede bu lezyonları en sık yapan HPV tipi; düşük riskli olan HPV 6 ve 11’dir. Bunun
yanında yüksek riskli HPV’ler belirgin bir semptom vermeksizin hücrelerde yaşamaya devam
edebilmekte ve hücrelerde prekanseröz değişikliklere neden olarak serviks, vajen, vulva,
penis ve orofarinkste yıllar içerisinde kanserlere neden olabilmektedir. Burada önemli nokta
her HPV enfeksiyonun kanserleşmediğinin ve eğer kanserleşme gerçekleşecekse bunun uzun
yıllar alacağının bilinmesidir.HPV enfeksiyonu alındıktan sonra gerilemesi için nelere dikkat etmek
gerekir ve Hpv nin yayılmasına neden olabilen etmenler nelerdir?
HPV enfeksiyonu bulaşından sonra 2 yıl sonunda, enfeksiyon yüzde 90, kendiliğinden
iyileşmektedir. Virüsün kronik enfeksiyon oluşturması ve de yayılmasının süreğen olmasına
neden olabilecek sorunlar; kişinin immun sisteminin zayıf olması, başka bir malignite
nedeniyle ilaç veya ışın tedavisi alma durumu , özellikle Sigara alışkanlığının devamı,
bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilen kronik hastalıklar nedeniyle kortizon türevi
ilaçların devamlı kullanımı, kronik yorgunluk durumları, eş zamanlı gebelik mevcudiyeti,
partner veya kişinin kendisinde multipl partnerle ile olan seksüel yaşam sayılabilir.
HPV nin tanısında hangi yöntemler kullanılır?
Kadın Doğum muayenesi esnasında siğil saptanması, bunun alınarak patolojik incelenmesi
sonrası veya siğil yok ise vajinal veya servikal akıntının alınarak, HPV DNA testi bakılması ile
tanı konulabilir. Böylece HPV DNA virüs tiplendirme yapılarak, riskli HPV grupları
saptanmaktadır. Yüksek risk grubu HPV saptanırsa kolposkopi denilen mikroskobik muayene
yapılmalı ve hpv nin rahim ağzında oluşturduğu sorunun derecesi anlaşılmaktadır. Bununla
birlikte alınan rahim ağzı akıntı testi, yani Pap Smear testinde yine HPV nin oluşturduğu
hücresel değişiklik saptanabilmektedir. HPV enfeksiyonu daima belirti vermediği için, rahim
ağzı kanseri oluşmadan ,tanının konulması ve de gerekli önlemin alınmasında belli aralıklarla,
sadece HPV DNA testi veya eş zamanlı servikal Smear testinin yaptırılması konusu
anlatılmalıdır. Ülkemizdeki ulusal kanser tarama standartları; 30-65 yaş grubu kadınlar için 5
yılda bir HPV ve eş zamanlı Pap Smear testi alınması şeklindedir. 30 yaş altında , cinsel yaşam
başladıktan 1 yıl sonra ilk smear normal ise 3 yılda bir smear kontrolü alınabilmekle birlikte,
yılda bir alınması daha sağlıklı olacaktır, şüpheli smear sonuçlarında , HPV DNA testi veya
kolposkopi gibi ek işlemler gerekebilmekte, yine smear kontrolleri sık tutulabilmektedir.
HPV tedavisi nasıl yapılır?
Mevcut şartlarda, HPV nin kesin olarak tedavi edilmesinde kullanılan bir ilaç yoktur. İmmun
sistemi iyi olan kişilerde yaklaşık yüzde 90 oranında HPV enfeksiyonu kendiliğinden
iyileşmektedir, ya da bilimsel etkinliği kısmen kanıtlanmış , AHCC ( aktif heksoz korele
bileşik) veya yeni kullanıma giren inosin/pranobeks kompleksi destek amaçlı kullanılabilir. HPV tedavisinde , Hpv nin neden olduğu lezyonlara göre tedavi planlanmalıdır, kadın veya
erkekte genital siğil varsa, siğiller cerrahi olarak çıkarılmalı, elektrokoter ile yakılmalı ya da
kriyoterapi ile dondurularak, ilaç ile veya bazı özel hazırlanana kimyasal ajanlarla ortadan
kaldırılmalıdır. Hastada dış dudaklar, vajina ya da servikste kanser öncü lezyonlar
saptandıysa, bu patolojilere göre takip ve gerekli bir durum varsa cerrahi tedavinin vakit
kaybetmeden yapılmalıdır.HPV bulaşını azaltmak veya engellemek için neler yapılmalıdır?
HPV bulaşı esas olarak cinsel yaşam ve cinsel temasla olduğu için, cinsel aktif her birey HPV
enfeksiyonu ile karşılaşabilir. Kondom kullanımı, penis ile vajina temasını engelleyerek
enfeksiyonun bulaşını azaltır, yine de tamamen korumaz. Tek eşli cinsel yaşam
benimsenmeli, riskli cinsel ilişkilerden kaçınılmalıdır. En etkili yöntem, ideal olan çocukluk
çağında veya cinsel yaşam başlamadan , HPV virüsüne karşı yüzde yüze yakın koruyuculuk
sağlayan HPV aşısını yaptırmaktır.