Mavi Marmara Derneği'nden, Hanzala Gemisi Açıklaması!

Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği, Gazze’deki insanlık dışı ablukayı kırmak üzere 20 Temmuz’da İtalya Galipoli Limanı’ndan Gazze’ye doğru hareket eden Hanzala Gemisi hakkında bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

GÜNCEL Yayın: 24 Temmuz 2025 - Perşembe - Güncelleme: 24.07.2025 02:43:00
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
Google News


Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun Türkiye paydaşlarından Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği,
Gazze’deki insanlık dışı ablukayı kırmak üzere 20 Temmuz’da İtalya Galipoli Limanı’ndan Gazze’ye doğru
hareket eden Hanzala Gemisi hakkında bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
Fatih’te düzenlenen basın toplantısında Mazlum Der Başkanı Kaya Kartal, İnsan ve Medeniyet Hareketi Başkan
Yardımcısı Muhammed Fesih Kaya, Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı ve Özgürlük Filosu
Koalisyonu Türkiye Temsilcisi Beheşti İsmail Songür, Mavi Marmara Medya ve Halkla İlişkiler Koordinatörü
Ekrem Kubilay Karadeniz ve Genç İHH Başkanı Mücahit Çankaya katılım sağladı.
Basın toplantısında konuşan Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı ve Uluslararası Özgürlük
Filosu Koalisyonu Türkiye Temsilcisi Beheşti İsmail Songür, sözlerine şu şekilde başladı “Gazze’ye hiçbir yardım
ulaştırılamamasına şahit oluyoruz. İlginçtir ki son iki yıldır dünyada popülist söylemler yükselirken, dünyanın
vicdanlı insanları bu ablukanın kırılması için hiç durmadan çalıştılar. Hatırlarsınız, daha önce Özgürlük Filosu
Koalisyonu olarak yakın bir süreçte Vicdan Gemisi’ni Akdeniz’e çıkarmak üzere bir plan yapmıştık. Fakat İsrail
terörü, Filistin sınırlarına 2 bin kilometre mesafede, Malta açıklarında Vicdan Gemisi’ni iki adet drone
bombalamasıyla vurmuştu. Bu bombalama sırasında ben de gemideydim, diğer arkadaşlarımız da gemideydi. O
anı birebir yaşadım. O anı yaşarken şunları hissettik: Biz Avrupa sınırları içerisindeyiz ve Filistin topraklarına 2
bin mil uzaktayız.”
Vicdan Gemisi’nin Avrupa kıyılarında vurulmasına dikkat çeken Songür, İsrail’in sadece Filistin ve Orta Doğu için
değil, tüm dünya için bir tehdit olduğunu vurgulayarak, koalisyonun çıkardığı ve baskına uğrayan Madleen
Gemisi’nden de bahsetti “Artık şunu anladık: İsrail terörü sadece Filistin ya da Orta Doğu için değil, tüm dünya
için bir tehlikedir. Hemen Vicdan Gemisi’nin ardından, İsrail bizim geri adım atacağımızı beklerken koalisyon
olarak bir karar verdik: Dedik ki hayır, bizler Gazze’ye giden bu deniz yolunu açmak için sonuna kadar mücadele
edeceğiz. Ve Avrupalı paydaşlarımızla beraber, içerisinde 12 aktivistin olduğu Madleen Gemisi’ni harekete
geçirdik. Bu gemi uluslararası sulardayken, uluslararası deniz ve kara hukukuna uygun şekilde hareket ederken
İsrailli korsanlar tarafından Mısır açıklarında gemiye saldırı düzenlendi. Bu saldırıda öncelikle gemiye fosfor
sıvıları atıldı ve arkadaşlarımız İsrail’in işgal ettiği topraklara çekildi. Madleen Gemisi hâlâ Aşdod Limanı’nda
hukuksuzca bekletiliyor.”
Hanzala Gemisi sabotaj girişimiyle karşılaştı
Hanzala Gemisi’nin şu an ne aşamada olduğundan bahseden Songür, gemiye İsrail tarafından yapıldığı tespit
edilen sabotaj olayını anlattı “İsrail’in devam eden soykırımına karşı biz de durmadık ve Hanzala Gemisi’ni yola
çıkardık. Bundan 48 saat önce Hanzala Gemisi İtalya’nın Galipoli Limanı’ndan hareket etti. Fakat çok ilginç
şeyler yaşadık. Gemiyi hareket ettireceğimiz gün kaptanımız geminin pervanelerini kontrol ettiğinde,
pervanelere dolanmış halatlar buldu. Gemi çalıştırılsaydı, geminin aksanlarına zarar verecek ve hareket
etmesini engelleyecekti. Bunun dışında gemiye temiz içme ve kullanım suyu almıştık. Fakat ilginç bir şekilde
geminin su tanklarından çok korkunç bir koku gelmeye başladı. İncelediğimizde dışarıdan temin edilen bu
suyun içerisine sülfürik asit katıldığını fark ettik. Bu suya temas eden arkadaşlarımızın ellerinde yanıklar oluştu.
Bunu fark etmeden içen arkadaşlarımız olsaydı, belki de şu an hayatlarını kaybetmiş olacaklardı.”
Gazze’deki insani duruma da dikkat çeken Songür, sözlerine şöyle devam etti: “Uluslararası hukuka göre siz bir
katil bile olsanız dört temel hakkınız vardır: Gıdaya ulaşabilme, suya ulaşabilme, hastalandığınızda ilaca
ulaşabilme ve temiz oksijene ulaşabilme hakkı. Şu an Gazze’deki tüm üretimhaneler vurulmuş, Gazze’ye giden
tüm yardımlar engellenmiş durumda. İsrail, Gazze’de yaktığı, yıktığı yerlerdeki su borularını da tamamen tahrip
etmiş durumda. Şu an Gazze’de bir bardak içme suyu dahi bulunamıyor. İlaç bulunamıyor. İsrail, her seferinde

bir savaş suçu olarak kullandığı bu zehirli bombalarla Gazze’nin tüm iklimini değiştirmiş durumda. Aynı
zamanda insanların temiz oksijen alma hakkının bile önüne geçiyor. Şimdi soruyorum size: Uluslararası hukuka
göre bir katile, bir mahkuma tanınan haklar Gazze’ye tanınmıyor. Biz Gazze’ye açık hava hapishanesi diyorduk,
hayır! Gazze bir hapishane değil, bir soykırım kampıdır. İsrail artık barut bile kullanmadan, açlığı bir savaş silahı
olarak kullanarak insanları açlıkla öldürmektedir.”
Karadeniz: “Filistin meselesi tüm insanlığın meselesidir”
Ayrıca basın toplantısında kamuoyu bildirisini okuyan Mavi Marmara Medya Sorumlusu Ekrem Kubilay
Karadeniz, şu ifadeleri kamuoyuyla paylaştı “Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonu, Gazze’deki insanlık dışı
ablukayı kırmak amacıyla 2008 yılından bu yana Gazze’ye doğrudan birçok filo misyonu organize etmiştir.
Bunlardan bazıları başarıya ulaşmış, bazıları ise İsrail’in akıl almaz saldırı ve sabotajlarıyla karşılaşmıştır. 7
Ekim’den sonraki süreçte ise, Gazze’de yıllardır devam eden abluka ve İsrail saldırıları, Gazze’deki durumu daha
da insanlık dışı bir boyuta taşımıştır.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.