Şehir Tiyatroları Sahnelediği 6 Oyunuyla Seyircisiyle Buluştu

İBB Şehir Tiyatroları, Mayıs ayında 38. Genç Günler kapsamında seyirciyle buluşturduğu 6 oyununu 2 Eylül-9 Eylül tarihleri arasında ücretsiz olarak yeniden sahneledi.

Kültür Sanat Yayın: 10 Eylül 2024 - Salı - Güncelleme: 10.09.2024 13:31:00
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
Google News

İBB Şehir Tiyatroları, Mayıs ayında 38. Genç Günler kapsamında seyirciyle buluşturduğu 6 oyununu 2 Eylül-9 Eylül tarihleri arasında ücretsiz olarak yeniden sahneledi.
Şehir Tiyatroları özel olarak hazırladığı iç yapım oyunlarını 2024-2025 tiyatro sezonu başlamadan önce 2 Eylül - 9 Eylül tarihleri arasında seyirciyle buluşturdu.
Şehir Tiyatroları’nın 38. Genç Günler Festivali’ne özel olarak hazırladığı Hayvanat Bahçesi Öyküsü; Biri, Hiçbiri, Binlercesi; İkinci Perdenin Başı, Yarın Ya Da Yarın, Şafakta Buluş Benimle ve Diktat oyunlarıyla Müze Gazhane Meydan Sahne ve Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde bir hafta boyunca süren bir tiyatro şöleni yaşandı.
Seyirci tarafından yoğun ilgi gören, yerli ve yabancı eserlerden oluşan 6 oyun, ayakta alkışlandı.

HAYVANAT BAHÇESİ ÖYKÜSÜ
Yazan: Edward Albee
Yöneten: Cafer Alpsolay
Dramaturg: Sinem Özlek
Oyuncular: Elif Verit, Besim Demirkıran
Herkesin aslında kendi benzerleri arasında yaşamayı seçtiği kent hayatında, parkta karşılaştığınız bir yabancı, sizi kendinizle yüzleştirebilir mi? 
Sıradan bir hayat sürebilmek için düzene uyum sağlarken, kendine karşı sağırlaşmış, ötekini dinleyip anlamayan; şimdinin deyimiyle “konfor alanı”ndan çıkmak istemeyen insanın hikayesini aktarıyor.    

BİRİ, HİÇBİRİ, BİNLERCESİ
Yazan: Luigi Pirandello
Uyarlayan: Sinem Özlek
Yöneten: Ertan Kılıç
Dramaturg: Özge Ökten Yılmaz
Oynayan: Ercan Demirhan
Başkalarının gözünde, kendimizi gördüğümüz kişi miyiz yoksa bambaşka biri mi? Herkes bizde kendi gördüğü kişiyi yarattıysa biz gerçekte kimiz?  Ve asıl soru, kendimizin ya da  başkalarının gördüğü binlerce “biz” arasından biri miyiz, yoksa bunlardan hiçbiri mi?
Sıradan bir anda, burnunun aslında yamuk olduğunu söyleyen karısının yorumuyla,  kendiyle ilgili o güne dek fark etmediği tüm gerçeği sorgulamaya başlayan Moscarda, “kendi" olabilmek için başkasının gözündeki kendini anlamaya ve hatta onunla savaşmaya çalıştığı olasılıklarla dolu bir yolculuğa çıkıyor. 
 İKİNCİ PERDENİN BAŞI
Yazan – Yöneten: Alp Tuğhan Taş 
Dramaturglar: Dilek Tekintaş, Gökhan Aktemur
Oyuncular: Ebru Üstüntaş, Alp Tuğhan Taş
Genç ve umutsuz bir oyuncu olan Muhsin, ünlü tiyatro yönetmeni Afet’in açtığı oyuncu seçmesine girme fırsatı bulur. Böylesi bir dönüm noktasında, hayatta hiçbir şeyin yolunda gitmemiş olmasının gerginliğini yaşamaktadır. Seçmelere saatinde yetişemediğinden dolayı içeri girip girmeme konusunda kararsız kalır. 
Herhangi bir mesleğe yeni başlayan pekçok genç için bu tür seçme veya sınavlar aslında kaybolan umutları bulma ve yeniden hayal kurabilmek için önemli bir eşiktir. Muhsin için ise bir adım ötesinde varoluş imtihanı başlayacaktır. 
YARIN YA DA YARIN
Yazan: Aslı Ceren Bozatlı
Yöneten: Onur Şirin
Dramaturg: Hande Ören                 
Oyuncular: İrem Arslan, Onur Şirin
Oyun iki yakın arkadaş Deniz ve Eren‘in 90’lardan günümüze uzanan büyüme ve kendini keşfetme hikayesidir. Çeşitli toplumsal olayların da arka planda yer aldığı oyun, 90’ların başından günümüze kadar gelir. Deniz ve Eren yılların getirdiği iniş çıkışlar, travmalar kadar geçmişte yaşadıkları bir olayın da izlerini taşır ve bu olayın önlenemez sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalırlar.
ŞAFAKTA BULUŞ BENİMLE 

Yazan: Zinnie Harris
Çeviren : Erdem Avşar 
Yöneten : Hasan  Demirci 
Dramaturg : Hatice Yurtduru 
Oyuncular: Ayşe Günyüz Demirci, Selen Nur Sarıyar

Robyn ve Helen  korkunç bir tekne kazasının ardından kendilerini ana karadan kopmuş bir  kum adasında  bulurlar. Robyn kazanın şokuyla  mücadele ederken, Helen  hayatta kalmış olmanın  coşkusunu  yaşamaktadır. Zaman  geçtikçe  iki kadın, üzerinde bulundukları  adacığın  göründüğü gibi bir yer  olmadığını  keşfeder. Karşılaştıkları  tuhaf  bir kadın  yardımıyla  bu kum adasından  eve giden yolu bulmayı umarlar. 

“ Yas  diye çok tuhaf bir yer  var, oranın  kuralları  bambaşka “

Gerçekten değer verdiğiniz, çok  sevdiğiniz bir  yakınınızı  kaybettiğinizde  yaşadığınız acı  ve bu acı  karşısında  yaşadığınız yüzleşme… Yalnızlık,  çaresizlik, umut, yeniden başlamak, denemek, başarısızlık, sevmek, tekrar denemek, boşluk … Kim  gitti kim kaldı ?  Kelimelerin, anıların, hayallerin izleğinde Robyn ve Helen’in dokunaklı hikâyesini  izlerken siz de kayıplarınızın  peşinden gideceksiniz. 

DİKTAT
Yazan: Enzo Colmann
Çeviren: Nükhet İzet
Yöneten: Gökhan Doğrusoy
Oyuncular: Ogeday Erkut, Selin Türkmen
Diktat, Traklar ve Tripler arasında yaşanmış iç savaşın izlerinin hâlâ gözlemlendiği bir coğrafyada geçiyor. Öykü Traklar’ın tarafına geçen Piet ile Tripler’in saflarında kalan kardeşi Val arasında yirmi beş yıl sonra geçen yüzleşmeyi aktarıyor.
Val kardeşiyle görüşmek ister. Traklar’ın iktidarında Sağlık Bakanı olarak görev yapmasına rağmen Piet bu teklifi kabul eder. İki kardeşin bunca yıl sonra buluşması büyük bir hesaplaşmaya dönüşür. 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.