Ne oyunlar oynamış bize, bizden olanlara, kendinden olmayanlara!

Ne oyunlar oynamış bize, bizden olanlara, kendinden olmayanlara… Ah Bizans, oyunlarıyla kahpe Bizans!

Bunları ben söylemiyorum, birileri kazımış aklımıza… 
Gerçekten ezeli ve ebedi düşmanımız Bizans veya devamı olan Yunan ve Rumlar mıydı? Bizim onlardan, onların bizden istedikleri neydi?

Türkiye ve Yunanistan’da ne zaman bir iç mesele veya seçim yaşansa hemen devreye Yunan ya da Türk düşmanlığı girer, Ege’de gerginlik yaratılır. Uçaklar, savaş gemileri Ege’de tur atar, düşmanlık körüklenir. Sonrasında her şey her zaman olduğu gibi stabil hale gelir…

Osmanlı’nın çöküş döneminde kaybettiğimiz beş milyon insanın yanı sıra milyonlarca metrekare toprak sonrasında ürettiğimiz dış politikada başladı Yunan düşmanlığı… Olmalı mıydı? Ya da bu politika doğru muydu? Gerçek düşman Yunanlılar mıydı?

Yemen’de yüz binlerce kişiyi katleden, Seyd-ül Beşir’de on beş bin askerimizin gözlerini kör eden, Trablusgarp’ta on binlerce askerimizi şehit eden, Süveyş Kanalı’nda yaptıkları katliamlarla insanlığa soykırım derecesinde ölümler yaşatan, Çanakkale Savaşı’nda bize karşı savaşan, savaşacak kobay milletleri karşımıza getiren ve bize “olmak ya da ölmek” savaşını yaptıranlar da Yunanlılar değildi…
Balkan Savaşları’nda Yunanlıların savaştığını bilen, duyan oldu mu? Gemisi bile olmayan, en az bizim kadar yoksul Yunanlıların İzmir’e nasıl geldiğini, silahları kimlerden aldığını bilen var mı? Ya İstanbul’u işgal edenler… 1453’te şehri fethederek imparatorluklarını yıktığımız Bizanslıların torunları mıydı?

Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Mekke’de Türk milletine ve bütün Müslümanlara türlü türlü tuzaklar kurup dünya devi bir imparatorluğu yıkanlar Yunanlılar mıydı, sanıyorsunuz?
Değilse, kendilerini unutturup yüzlerce yıl birlikte yaşadığımız Rum ve Yunanlıları bize düşman gösteren kimlerdi? Amaçları neydi? Tarihimiz İngilizlerin bize, bütün dünya âlemine karşı yaptığı yüzlerce şerefsizlikle doluyken önümüze ezeli ve ebedi düşman olarak Yunanlıları koyan kimlerdi?
Ellerindeki sömürdükleri masum ve mazlum ırkların kanı bu çağda bile kurumamışken, millî hafızamızı ve tarihimizdeki gerçek bütün delilleri kendi lehlerinde değiştirerek medeni ve soylu millet rolünü bütün dünyaya kabul ettiren şeref yoksunu katil İngilizleri yok sayıp Yunanlıları düşman bellemek nasıl bir bakış açısıdır, anlamak mümkün değil…

Binlerce yıl sömürdüğü devletleri sürtüşmeden, tatlı dille uyutarak bu çağda bile kanlarını emen vahşi alçakların bize dost görünüyor olması ve gerçek yüzlerini tarihimize bile koy(a)mıyor olmamızın sebebi basiretsizlik ve korkaklıktan başka ne olabilir ki?
Ne diyeyim, bilemiyorum. Adamlar “uyusun da büyüsün ninnisi”ni içimize kazımışlar. Silinmiyor ve uyanmıyoruz bir türlü… İçimde cevapsız deli sorular var ama ben biliyorum ki “kahpe olan sadece Bizans değil.”