İPLİĞİN ŞİLE YOLCULUĞU
Geleneksel el sanatlarımız bu kültürel miraslarımız arasında müstesna bir konuma sahiptir

ÖNDER GÜZELARSLAN
info@aktuelgazete.com - 02126647132Toplumların duygularını, düşüncelerini, yaşadığı hayatın izlerini en kolay şekilde gelecek kuşaklara aktarabildiği yöntemlerden biri şüphesiz kültürel değerlerdir. Kültürel mirasların korunması, tanıtılması ve gelecek kuşaklara aktarılması, bir toplumun sürekliliği açısından son derece önemlidir. Ülkemizin neredeyse her köşesinde somut veya somut olmayan birçok kültürel miraslarbulunuyor. Geleneksel el sanatlarımız bu kültürel miraslarımız arasında müstesna bir konuma sahiptir.
İstanbul’un Karadeniz sahili boyunca süzülen, tarih boyunca birçok millete ve medeniyete ev sahipliği yapan, turistik açıdan da son derece kıymetli güzel bir ilçesi olan Şile’de de önemli bir kültürel miras el sanatı “Şile Bezi” bulunuyor. Geçmişten günümüze yüzyıllardır taşıdığı kültürel mirasıyla benzersiz birçok hikayelere konu olan Şile Bezi işletmeciliğini tanıtmak, yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarabilmek düşüncesiyle Şile’de kaymakamlık yapan Manisalı hemşerim Mehmet Nebi Kaya’nın öncülüğünü yaptığı “İpliğin Şile Yolculuğu”isimli bir kitap elime geçince bir kitap kurdu olarak çok sevindim. Büyük bir titizlikle hazırlanmış bu eser tarihi açıdan da son derece kıymetli ve önemli. Bu eseri okuduktan sonra Şile Bezini tanıtmak ve Şile özelinde İstanbul ve ülkemizin önemli bir kültürel değerini bilenlere hatırlatmak bilmeyenlere ise öğretmek niyetiyle bu yazımı kaleme aldım.
Masmavi deniziyle, yemyeşil ormanlarıyla, şifa kaynağı kumsallarıyla sahip olduğu tabii güzellikleriyle Karadeniz kıyısında inci bir gerdanlık gibi duran İstanbul’un nadide ilçesi Şile’ye özgü Şile Bezi üzerine işlenen motifler sadece estetik bir zanaatın ürünü değil; aynı zamanda geçmişten günümüze uzanan köklü bir hikâyenintaşıyıcısıdır.
İklim şartlarından korunmak ve etkilenmemek için insanoğlu örtünme ihtiyacını gidermek açısından farklı malzeme ve teknikler kullanarak kendisine giysiler yapmıştır. Bu giysi yapımı nedeniyledir ki dokumacılık gelişmiş ve farklı dokumacılık teknikleri ortaya çıkmıştır. Şile Bezi dokumacılığı ile ilgili herhangi bir yazılı kaynak bulunmamakla birlikte en az 150 yıllık bir geçmişi olduğu tahmin edilmektedir. Ancak tarihe baktığımızda Şile’de dokumacılık kültürünün çok daha eski tarihlere dayandığı ilk dokuma örnekleri olan ipek dokumacılığıyla başladığı bilinmektedir. Tarihi kaynakları incelediğimizde Türklerin Anadolu’ya gelmeden önce keten dokumacılığı yaptıklarını görürüz. Şile çevresine 14. yüzyılda göçlerle gelen Manavlar, köklü dokuma geleneklerine sahip oldukları gibi keten dokumacılığında da oldukça iyi bir noktadaymışlar. Şile tarihine baktığımızda başta Kızılcaköy, Değirmençayırı, Yazımanayır, Kadıköy ve Ulupelit köyleri olmak üzere pek çok köyde ketenüreticiliği ve dokumacılığının yapıldığını görürüz.
Şile Bezi dokumacılığında kullanılan keten, yerini zamanla iklim şartlarına bağlı olarak pamuğa bırakmıştır. Pamuk, nefes alabilirliği, terletmeyen yapısı, boya tutuculuğu, yumuşaklığı ve dayanıklılığı ile Şile Bezi dokumacılığının en temel malzemesi olmuştur. Pamuk ipliğinin %100 bükümlü olması da Şile Bezi dokumacılığının geleneksel kıvrımlı yapısını oluşturmasıyla tercih sebebi olmuştur. Şile Bezi rahat, hafif, vücut terini emme özelliğinden dolayı, sağlıklı, tabiibir giysi olma özelliğiyle geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır. Kültürel, sanatvari motif ve işlemelerle süsleme ve aksesuar olarak da kullanılan Şile Bezi, otantik özelliği ile dolayısıyla bu ad ile tanınmıştır.
1983 yılında yapılan bir araştırmaya göre 70’li yılların başında Şile’deki 500’ü aşkın dokuma tezgahında çalışan yaklaşık 1500 kadın, 1 milyon 500 bin metre ŞileBezi üretebilmekteymiş.
Geçmişten bugüne yıllar yılı uzun uğraşlardan sonra el tezgahlarında üretilen Şile bezi, çoğu ailenin geçim kaynağı olmuştur. Şile yöresine has pamuklu bürümcük yapıda bir dokuma kumaşıdır Şile Bezi. Şile Bezinin dokuma aşmalarını kısaca şöyle özetleyebiliriz.Öncelikle pamuk ipliğine dayanıklılık ve kayganlık sağlamak amacıyla haşıllama yöntemi uygulanır. Bir tür kolalama yöntemi olan haşıllama işlemi, yumuşak olan pamuk ipliğinin sertleşmesini sağlar aynı zamanda da ipliği kabartır. Böylelikle de dokuma esnasında iplerin yapışması ve birbirinden kopması önlenmiş olur. Haşıllama işleminden sonra çözgü hazırlama ve tahar işlemleri uygulanır. Bu işlemlerden sonra kıvrak hale gelen ipler, el tezgâhı ya da yarı otomatik dokuma tezgahlarında dokunur. Şile Bezi, bezayağı tekniğiyle dokunan bir kumaş oluğundan iki çerçeve kullanılır.Dokuma esnasında çerçevelerden biri yukarı diğeri ise aşağı giderek iplikler arasında boşluk meydana getirir.Bu boşluğun arasında içinde atkı ipliği olan mekik geçerve çerçevelerin her harekette biri aşağıya diğeri yukarı yer değiştirmesi sonucu dokuma işlemi gerçekleşir. Dokunmuş kumaşlar ardından, kireç kaymağına batırılmak suretiyle kaymaklama yapılır. Daha sonra da Şile Bezine asıl özelliğini veren Karadeniz sularında yıkanma işlemi yapılır. Deniz suyuyla yıkandıktan sonra deniz kumuna serilerek kurutulan Şile Bezi artık bükümlü ve kıvrak bir yapıya sahip olur. Şile Bezi en çok ham pamuk ipinin kendi rengiyle kullanılır. Ancak istendiği takdirde ham renginden farklı bir renkte de üretilebilir.
Şile bezinden; gecelikler, sabahlıklar, bluzlar, bay ve bayan gömlekleri, masa örtüleri, çay takımları, sehpa örtüleri, namaz örtüleri, işlemeli salon perdeleri, mutfak önlükleri, keseler ve lavanta torbaları yapılır. 1960'lı yıllarda Fener mahallesinde kaldırımlara yöre insanı cumartesi ve pazar günleri gecelik sergisi açarak kendi el emekleri, göz nurlarını pazarlama imkânı bulurmuş. Yine Fener mahallesinde aşmalı ahşap evlerin bahçelerine getirilen iplere asılan gecelikler müşterilerin beğenisine sunulurmuş. Şile Bezine, Şile motifleri rengarenk floş ipliklerle işlenirmiş. Şile evlerinde her yaştan bayan Şile işi işlemesini bilir ve tamamlanan işlere değişik örneklerle iğne oyası zevkle yaparmış.
Tarihin altın sayfalarına Şile adını altın harflerle yazdıran Şile Bezini, dokuyan tezgahların günümüzde bir bir kaybolmaya yüz tutmuş olduğunu üzülerek görüyoruz.Ancak her şeye rağmen az sayı da üretici Şile Bezini üretmeyi sürdürüyor. İpliğin Şile Yolculuğu kitabı da Şile Bezinin zarif dokusunda saklı olan hikâyeyi anlatan ve bu kadim geleneksel el sanatı kültürünü yaşatmaya yönelik önemli bir eser olmuş. Bu eserin ortaya çıkmasında en büyük pay elbette Şile eski kaymakamı Mehmet Nebi Kaya’ya ait. Kendisini böylesi anlamlı çalışma dolayısıyla kutluyor ve tebrik ediyorum. Eserin hazırlanmasında emeği geçen Sakine İzgi hanımefendi başta olmak üzere katkı sunan herkesi ayrı ayrı tebrik ediyor ve kutluyorum.