islami sohbet almanya sohbet sohbet siteleri mobil sohbet
marsbahis marsbahis giriş marsbahis güncel giriş
20 Ekim 2025 - Pazartesi

TRUMP SAVAŞIN SPONSORU BARIŞIN MODERATÖRÜ OLDU

*TRUMP BARIŞININ PERDESİ: SAVAŞIN SPONSORU BARIŞIN MODERATÖRÜ OLDU*

Yazar - MEHMET SEBAH YİĞİT
Okuma Süresi: 3 dk.
MEHMET SEBAH YİĞİT

MEHMET SEBAH YİĞİT

info@aktuelgazete.comm - 02126647132
Google News

 

Soğuk Savaş’ın ardından kurulan tek kutuplu dünya düzeni, her defasında aynı sahneyi yeniden oynuyor: ABD önce ateşi körüklüyor, sonra “barış” adına yangını söndürmeye geliyor.

9 Ekim’de Mısır’da yapılan müzakerelerde ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı ateşkes planı da bundan farklı değil. Trump, İsrail ile Hamas arasında Gazze’de ateşkesin “ilk aşamasının” onaylandığını duyururken, aslında yeni bir küresel denklemin de perdesini araladı.

 

Trump, Gazze Savaşı’nın ardından devreye girecek 20 maddelik “Gazze Planı”nı ilerlettiklerini, bu kapsamda bazı liderlerin “Barış Kurulu”na atanacağını ve kurulun geçici Filistin yönetimini denetleyeceğini açıkladı. Kulağa diplomatik bir yapı gibi gelen bu sistem, fiilen bölgeyi bir vesayet düzenine teslim ediyor.

 

Trump’ın söylemleri, klasik Amerikan retoriğinin bütün izlerini taşıyor:

“Gazze’ye çok miktarda yardım ve yeniden inşa kaynağı gelecek. Birçok güçlü ve zengin ülke bu sürece destek olacak.”

Ancak tarihin tanıklığı açık: ABD’nin “yeniden inşa” dediği her girişim, yıkımın devamı anlamına geldi. Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da… Yardım paketlerinin ardında hep silah şirketlerinin mühürleri, enerji anlaşmalarının paragrafları ve kanla yazılmış kontratlar vardı.

 

Daha da çarpıcısı, Trump’ın “İran’ı vurmasaydık Gazze anlaşması olmazdı” sözleri oldu. Bu cümle, barışın aslında bir saldırı stratejisinin devamı olduğunu itiraf ediyor. Çünkü bu yaklaşım, barışı bir değer olarak değil, bir araç olarak gören emperyal zihniyetin özeti.

 

Barış masasında oturan Trump, aslında savaşın sponsoruydu. Gazze’deki ölümlerin, yıkılan şehirlerin, kaybolan çocukların ardında duran sistemin mimarlarından biri. Ama bugün, o sistemin “barış mimarı” gibi takdim edilmesi, çağımızın en büyük ironilerinden biri.

 

Toplantıdaki görüntüler de diplomatik nezaketten çok uzak: Trump, her zamanki kibirli üslubuyla liderleri arkasına dizip bir televizyon moderatörü gibi söz hakkı dağıtıyor; Mısır’ı “silahlarını ucuza sattığı” için küçümsüyor; kendi ordusunu “dünyanın en büyük gücü” olarak ilan ediyor. Bu tablo, aslında barış masasından çok bir küresel güç gösterisinin sahnesi.

 

Sonuçta, soğuk savaş sonrası kurulan dünya düzeninde ABD yine istediğini aldı:

Bir yanda diz çöktürülmüş bölgeler, diğer yanda “yardım” adı altında yürütülen yeni bağımlılık ilişkileri…

Ve ortasında, barış kelimesini kendi çıkarlarının hizmetine koşmuş bir süper güç.

 

Bugün dünya, ironik bir gerçekle yüzleşiyor:

Savaşı başlatan el, barışı ilan ediyor.

Ve alkışlar, yine yanlış yöne gidiyor.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları