*Bir Çobanın Ders Verdiği Dünya*
*Bir Çobanın Ders Verdiği Dünya*
MEHMET SEBAH YİĞİT
info@aktuelgazete.comm - 02126647132
Bir zamanlar küçük bir Anadolu kasabasında, halkın sevdiği dürüst bir çoban yaşardı. Kasabanın yöneticisi, çobanın adını sıkça duyar ama neden bu kadar saygı gördüğünü anlamazdı. Bir gün çobanın yanına gidip sordu:
“Neden herkes sana güveniyor?”
Çoban gülümsedi ve cevap verdi:
“Çünkü koyunlara ihanet etmedim, emaneti kendi çıkarım için satmadım.”
Bu basit ama derin cevap, aslında siyasetin özünü anlatıyordu: emanete ihanet etmemek. Tarih boyunca, halkına ihanet etmeyen liderler adları yüzyıllarca saygıyla anılmış; kendi çıkarını önceleyenler ise kısa sürede unutulmuş ya da lanetlenmiştir.
*Hz. Ömer,* halifeliği döneminde, devletin mumunu kendi işi için kullanmamış; halkın malını kendi malı gibi görmemişti. Bir gece devlet işlerini bitirdikten sonra mumunu söndürüp kendi parasından aldığı mumu yakması, sadece ahlaki bir tutum değil, temiz siyasetin sembolüydü.
*Mahatma Gandhi,*
Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesini yürütürken sade yaşamından taviz vermemiş, “Ben halkımın en fakirinden zengin olursam, onlara ihanet etmiş olurum” demiştir.
Tarihin bu büyük isimleri, ortak bir gerçeği hatırlatıyor: Temiz siyaset, sadece yasal zorunluluklardan değil, liderin vicdanından doğar.
Yasa, ahlaka rehberlik edebilir ama ahlaksızın elinde yasa bile kirlenir.
Bugün dünyada olduğu gibi ülkemizde de halk, siyasetin kirlendiğinden yakınıyor. Ancak şunu unutmayalım: *Kötü siyasetçiler, dürüst siyasetçilerin yokluğundan değil, dürüst halkın sessizliğinden güç alır.*
Temiz siyaseti mümkün kılacak şey, liderlerin niyeti kadar, halkın iradesidir. Bizler emanete sahip çıkmazsak, emaneti kimin taşıdığı da fark etmez. Ve unutmayalım, emaneti korumak sadece siyasetin değil, insanlığın şerefidir.
